duygusal açıdan ele alınan yaklaşımlara saygım sonsuz. elbette benim de bir tanıdığım orada olsaydı ben de o şekilde hissederdim. ancak profesyonel anlamda da düşünmek gerekir. şimdi mesela teröristin yargılanması sorunu çıkardı diyoruz. şu nasıl unutulur anlam veremiyorum. her suçlu yargılanır. terörist de yargılanır. suçlu bulunur ve cezası kesilir. suçu kanıtlanana kadar masumdur vs. hukuk eğer çok ölümcül suçlarda devre dışı kalacak bir organ olsaydı vicdanlar yavaş yavaş körelir ve suçun büyüğü küçüğü ayırt edilemez hale gelinirdi.
ülkemizde hukuksal boşluklar kara delik gibi amenna. ülkemizde böyle bir eylem için böyle bir yargıdan bahsetmek güç. ama hukuku güçlü devletlerde ortada katliam da olsa mahkeme önüne çıkarılır bir suçlu. en basitinden norveçteki terörist. adamı tekrar olay yerine bile götürdüler! mesela bosna katliamcıları. seneler sonra adalet karşısına çıkarılıyorlar.
bir çatışmada öldürülen suçlu ile (ki bu eylemde çatışma bile olmadı) etkisiz hale getirilip hukuk önüne çıkarılıp cezası kesilen suçlu arasında dağlar fark vardır. ancak bunun olmasının bizim ülkemizdeki yankıları ve sonuçları ne yazıkki, bakın ne yazıkki diyorum çok daha negatif olacağı için iyiki de öldürüldü diyenleri de anlıyorum. ne bu ülke bu durumda olmalıydı, hukuku zayıf, hukuk zihniyeti zayıf bir içişleri ve alt kademelerine sahip, ne de insanlar yargılanmadan öldürülen bir terörist için alkış tutmalıydı. benim tek demek istediğim, türk milleti olarak duygularımızı birçok konuda fazlaca ön plana çıkarıp, rasyonel ya da bu durumdaki gibi hukuksal ya da genel manada geniş perspektifte düşünmemize kendimiz engel oluyoruz. şunlar hatırlanmalıdır ki haince öldürülen ve şehit edilen polis ya da askerlerin anaları bile zaman zaman hukuktan haktan bahsediyorlar bu ülkede. onların da duyguları var onların da vicdanları var.