bir süre sonra "sikerimi harcını marcını, cebimden veriyorum amına koyim" dedirtebilecek kadar saçma bir bürokrasiye sahip şeydir. kendi okuduğun okulda başlar zorluğu -erasmus için konuşuyorum- sizden dilekçe beklerler, talep etmenizi isterler yani. illa işini uzatacaklar, 3 gün önce aldığın izin dilekçesinin yanına bunu eklemek çok zor çünkü. edersin neyse, aradan 1-2 hafta geçer banko, nedense pek ilgili de olmaz çoğu okul. sanki cebinden veriyorsun kodumunun harcını. güç bela alırsın, haaa unutmadan bunu aldın ama defter parasını sike sike vereceksin geçmiş olsun o konuda.
sonra bir vergi dairesi saçmalığı başlar, 6 aylık okul okumaya 6 aylık pasaport verenler mi dersin, 10 aylığa bir yıllık verenler mi. artık ne gelirse. neyse ki buradan itibaren şansım yaver gitmeye başladı benim.
vergi dairesi diye topkapı, yeditepe vergi ve harçlar dairesine gittim ben, yeditepe veraset ve harç diye bir oda vardı. daldım oraya, hemen girişin sağında vahit abi diye biri var. adam yardım etmek için can atanlardan, okuyan adam onun gözünde belli ki çok daha değeri ve bazı kolaylıkları hakeden insan. çocuğundan bahseder, erasmus yaptığından, tecrübelerinden, gezdiği yerlerden, para yetirmenin güç olduğundan falan. konu konuyu açar, bakarsınız bambaşka şeyler konuşuyorsunuz bir zaman sonra. kısacası size olabildiğince yardımcı olur, hem şu malum devlet dairesi stresini atmakta hem de işinizin halledilmesi konusunda. ve nitekim 10 dakikada alırsınız onayı. iş bitiminde ailenize selam sabahını iletmenizi ve yurda dönüşte gelip bir onu görmenizi ve iki kelam etmenizi isteyerek yolcu eder.