kusursuz. tek kelimeyle mükemmel. kediler için ''tabiatın baş yapıtları'' tanımını yapan leonardo da vinci'nin ta amına koyayım ben. bunu değiştirip en başa ''tonya'nın seksi ayakları''nı sürüklemeli. nankör kediler götümü yesin. hangi yaratılmışta var lan böyle bir kadın ayağındaki anatomik seksapel?
olayın psikodinamiğine inmek lâzım. kadın ayağının fetişist bir erkekte çağrıştırdığı noktalara bakızlamak lâzım.
tonya'nınkiler gibi güzel bir kadın ayağını ele alalım. ayak bilekleri, baldırlar, diz arkası, göt yanakları ve derken; göt, apış arası falan. çağrışım bu şekilde. şimdi ne oldu? tek başına göt, baldır, bacak ya da apış arası bir erkekte cinsel haz uyandırırken ayaklar bunu hem tek başına, hem de işin içine birden fazla farklı öğe katarak çeşitli çağrışımlar eşliğinde gerçekleştirdi. böylece erkekteki cinsel uyarılma hem psikolojik hem de daha derin bir boyut kazandı.
put gibi duran çırılçıplak bir kadın mı daha tahrik edicidir, yoksa seksi kıyafetler giyip arsız arsız pozlar veren kadın mı? ikincisi diğ mi? niye? cinselliği dolaylı yoldan çağrıştırdı çünkü.
ayak fetişizminin sonradan edinilen bir şey olduğuna inanmıyorum açıkçası. şimdilerin fetişistleri çocukluk yıllarını hatırlamaya çalışsınlar, eminim ki daha o yıllarda bir şekilde kadın ayaklarıyla haşır neşir olmaya çabaladıkları dank edecektir kafalarına. ''he laaaan, ben küçükken şöyle şöyle yapıyordum.'' falan gibi durumları olacaktır yani.
kendimi hatırlıyorum mesela. valide hanım işten güçten fırsat bulamadığında beni, uyutması için komşu kızına kakalardı bazen. o ayakta sallanarak uyuma hikayesi var ya hani ''eeeeee, eeeee, eeeee, e!'' sesleri eşliğinde gerçekleşen... işte bu esnada yastık kullanmadığımı ve gonşu aplanın bacaklarına yüz üstü yatmak istediğimi hatırlıyorum. amına koyayım olaya bak.
bir kadının ayaklarının güzel olup olmadığını o kadının yüzüne, göğüslerine, götüne, bacaklarına, el bileklerine, parmaklarına, ayak bileklerine vs. bakarak anlamak imkansız. vücudun hiçbir bölgesi ayaklar hakkında ip ucu vermez kişiye. ''bu kadının yüzü çok güzel, kesin ayakları da öyledir.'' diyemen yani. ayak apayrı bir dünya lan. bunun en kral örneği rusyalı karılardır mesela. bakıyorsun hatunlara, incecik el ve ayak bilekleri, kalem gibi parmaklar, mükemmel bir burun, seksi yüz hatları... ama ayaklar? bana bir tane, ayakları insan ayağına benzeyen (bakın, güzel olmasından geçtim, insan ayağına benzemesi yeterli) rusyalı karı gösterin! gösteremezsiniz kardeş. dinime imanıma gösteremezsiniz. şahsi fikrim, büyüklük açısından idealdir dalyan gibi rusların ayakları ama şekil, şemal, anatomik yapı; ı ıh. eğri büğrü, birbiriyle orantısız parmaklar falan. kötü.
''zevkler ve renkler tartışılmaz'' hesaaaaabı; çirkin, bakımsız ve kirli ayaklardan hoşlanan tipler de mevcut. bunlar ayrı bir patolojik vaka. bunlar sapık işte. bunlara ''sapık'' diyebilirsin kardeş. bu kişilere ''ıııyyyy, iğreeeenç'' diyebilirsin bacım. ama tonya'nınkilere benzeyen bir ayağı cinsel ilişki esnasında odak noktası hâline getiren bir erkeğe bunları deme bak. lütfen. n'oolur. deme yani.
-aabi ayak bu sonuçta ya, ayak yani. nesinden tahrik olur ki bir insan!
diyen dübel... lan at yarrağı sen körsün amına koyayım. sen göremiyorsun olayı. gözlerin mühürlenmiş olm senin. alacan tonya'yı, bacak bacak üstüne atmasını, sonra da siyah süet babetini ayak parmaklarının ucunda sallamasını izletecen buna, uyandıracan içindeki uyuyan fetişisti.
-ayak fetişizmi miiii? iiğreeeenç!
diyen bacım. senin de gözünün çiçeğini sikeyim afedersin. allah'ın sana bahşettiği o mükemmel yapının güzelliğinden bihabersin ya, sen ne gâfil bir şeysin öyle?
36-37 numara ayakları olan karılar falan var mesela. var bunlardan. ayakları 36-37 nömero. çocuk ayağı gibi. gram çekicilik yok. böyle bir ayağa bakımın allah'ını da yapsan, o ayak en fazla ''sevimli'' görünür kardeşim, tövbe billah ''seksi'' mertebesine ulaşamaz. en az 39, en fazla 41!
kırmızı oje olayı var bir de. bitemedi bu kırmızı oje. çok kadınsı ya hani. çok seksi ya. kerhane karısı gibi amına koyayım. siyah renk oje sürmeye götü yemeyenlerin sığınağı; kırmızı oje. neyse artık.
