aslında yaptığı tek şerefsizlik bana biraz fazla yüz vermek oldu.
çünkü o kadar benziyordum ki ona, kendini affetmemek için hiçbir sebep bulamıyordu.
ona o kadar benzedim ki gözlerimi açıp her baktığımda daha bir içten affetti beni.
hiç beni ayırmadı kendisinden, saatlerce bağırdık birbirimize ama öylece boş boş bağırdık.
birbirimize o kadar benzedik ki ne kadar saçma şeyler yaparsak yapalım hatırlayamadık.
kendimizi değil, hep birbirimizi hatırladık.
o baba olmak için yaratılmamıştı, ben de hayırlı evlat değildim.
ikimizde kendi dünyamızda yaşamak için zorladık kendimizi.
16 yaşımda bağımsızlığımı ilan ettim, insanlarla konuşmaktan it gibi korkarak.
o basit dedikçe zorlaştırdım hayatımı.
o ikiyüzlü dedi bana, evet ben ikiyüzlüydüm.
çekilir adam değildim, şerefsizdim, ahlaksızdım ben!
iliklerine işlesin anarşi, en büyük faydamız bu oldu birbirimize!
anarşisttik ikimiz de, dibine kadar anarşist!
edit büdüt: efendim, eksiledin? ne oldu hüzünlü göz, ne oldu yandan pipet geçirilmiş kutu kolam, ne oldu ayıcık figürlü dondurmam, zoruna gitti. üzülme iyi bir çocuk olursan sen de şirinlerle batak atabilirsin.