başbakan kendi kendisini defalarca tekzip ederken sempatizanlarının bunu görmemesinden mütevellit uydurdukları mantıktır.
brüksel: ülkemde kürt sorunu yoktur.
diyarbakır: türkiye'de kürt sorunu vardır.
ankara: türkiye'de kürt sorunu yoktur.
başbakanlık sabah: oferlerle görüşmem söz konusu değildir. basın üzerimize gelmektedir çirkindir.
esenboğa havalimanı akşam: evet sami oferle davos'ta görüştüm. daha sonra telefonda da görüştüm.
başbakanın kefil olduğu yasin el kadı'nın isminin geçtiği bm'nin terörü finanse eden kişi ve kurumlar başlıklı raporu hakkında;
"daha o raporun başlığını bilmiyorsunuz!" şeklinde azarlar ses tonunda bağırmak ama raporun başlığından bihaber olmak.
başdanışmanı cüneyt zapsu'nun abd'ye gidip "bu adamı delikten içeri süpürmeyin kullanın" demesi, bunların sütun sütun yazılması, ancak başbakandan en ufak bir yalanlama gelmemesi, yani ne demekmiş? başbakan yalandan da olsa bunu yalanlamayarak "ben kuklayım" demiş. kendisi kukla olabilir ancak hani diyor ya "ben türkiye cumhuriyeti başbakanıyım" diye, işte başbakan olduğunun farkında olup bir devletin başbakanına yakışır şekilde kendisini "kullandırtmayacak".
şimdi başbakan hergün kendisiyle çelişirken sempatizanları başbakana en ufak eleştiri getirmezken, eleştirileri kabul etmemeleri de; eleştirenlere çamur atma mantığıdır...
