evet eğer varsa tanrı, inanmayanları cennete alacak çünkü;
diyecek ki,
ben o kadar çelişkilerle dolu kitap gönderdim,
doğa olaylarını abarta abarta yansıttım,
kadını dövün dedim,
kadını miras hakkını düşük tuttum,
köleliği serbest bıraktım,
seks köleliğini serbest bıraktım,
çok eşliliği serbest bıraktım,
akraba evliliğini serbest bıraktım,
el kesme cezasını koydum,
çeşitli kes biç cezalarını koydum,
ordan burdan hikaye bulup kitaba eklettim,
ibadetleri kopya ettim,
insanın zora düştüğünde sığındığı tehdit etmeyi sayfalarca yaptım,
ama bunca acımasızlığa, kadın erkek eşitliğinin hiçe sayılmasına, kadınların maldan başka bir işe yaramamasına, kitapta özgün bir şeyi olmamasına, olayları efsaneleştirip kendimize bağlamamıza, el kesin diye emrimizin olmasına rağmen adamlar bu kadar şeyi sorgulamadan inandı, hiçbir emri tartışmadı, ne dendiyse doğru dendi, bunların hepsine göz yumdu.
sen ise araştırdın bu bir tanrıya yakışmaz dedin, bu tanrının gücüne aykırı dedin, bana inanmadığın halde beni tanımlamayı başardın, bunların bir kainat yaratıcısının emri olamayacağına inandın, doğru bildin, araştırdın, her şeyi direk kabullenmedin, beni boş sözlerle, dolduruşlarla değil, bunca baskıya ve zulme rağmen buldun...