ilk defa dün akşam son 10-15 dakikasını izlediğim yine acun medya tarafından organize edilmiş ve yine devşirme bir ses yarışması. öncelikle formatı tam bilmiyorum ama anladığım kadarı ile jüriler kendilerine bir grup oluşturuyorlar ve sonra o gruba eğitim verip yarıştıracaklar. ama jüriler konuşurken bahsi geçen "düette elenirsin" muhabbeti nedir çözemedim. acaba jürilerin takımındakiler ikili olarak çıkıp düet yapacaklar ve birisi elenecek mi? nasıl bir format bu?
neyse bu konuya takılmadan jüri üyelerine geçersek mustafa sandal hariç müzisyen adam yok. tamam murat boz ve hadise'nin sesime lafım yok, kendi çaplarında iyiler ama işte şarkıcılar veya yorumcular, mustafa sandal ise besteci ve iyi besteleri var adamın, öyle ya da böyle. dolayısı ile müzisyen olan içlerinden tek o. onu da yeni nesil tanımıyor. hülya avşar'ın ise ne olduğu belli değil, sanırım acun'la jüri üyeliği anlaşması var kadının ve bu yarışmaya hiç ama hiç gitmemiş. yeniler hatırlamaz eskiden medyada suni bir sibel can, hülya avşar çekişmesi vardı. ses olarak hülya, sibel can'ın eline su bile dökemez, o kadar fark var aralarında, daha doğrusu hülya'da o kadar ses yok ki fark ister istemez çok oluyor. ben arkadaşlarıma bunu derdim ve zaman beni haklı çıkardı, hülya şarkıcılıktan silindi gitti ama maalesef medyadan silinmedi. hayatın garip bir cilvesi olarak sesi olmayan birisi ses yarışmasında jüri üyeliği yapıyor. onun yerine sıla, funda arar gibi müzikten gerçekten anlayan birilerine ihtiyaç varmış ama acun yanlış seçim yapmış.
gelelim yarışmanın formatına: açıkcası ben jürileri seçenlerin önceden yönlendirildiğini düşünüyorum yoksa hangi aklı evvel gider de hülya'yı seçer. diğer taraftan bayanlar kolay kolay hadise'yi de seçmez. hem kadın olduğu için hem de baskın bir karakter olmadığı için. dolayısı ile yönlendirme olmasa ağırlık mustafa sandal ve murat boz'da olurdu ki benim izlediğim bölümlerde çok iyi sesli bir kadın yarışmacı hülya avşar'ı, bir başkası da hadise'yi seçti. yarışmanın genelinde ki dağılım nedir bilmiyorum ama bu jürilerle müdahale olmadan hülya'da hadise de sinek avlardı.
yarışmada bir başka sıkıntı ise sona kalan yarışmacıların çok çok iyi olması gereliliği. işin doğası gereği sonlara doğru seçim daha ince eleyip sık dokunarak gerçekleştirilecektir. bu nedenle bence jüriler yarışmacıların en azından seslerini önceden demo olarak dinlemişlerdir diye düşünüyorum. yoksa sondakilere çok çok büyük haksızlık olur.
bir başka format gereği saçmalık da şarkı sürelerinin çok kısa olması ve şarkı bitiminin nerede olacağının tam olarak bilinememesi. yani bazı sesler şöyle bir durum düşünmeyi gerektirir. jüriye en azından bir 5 saniye şarkı bitiminde dönme hakkı verilmeliydi ama tv formatının hızlı olması açısından böyle birşey yapılmamış.
bir başka yanlış olayda ingilizce şarkıların ağırlıklı olarak seçilmesi. ismini yine hatırlamadığım ve çok güzel türkçe bir şarkı söyleyen bir kadın yarışmacı elendi bu yüzden. çünkü türkçe şarkıların bilinirlikleri ve ilk söyleyen kişinin yorumu çok fazla hafıza da kaldığı için türkçe şarkı söyleyen herkes dezavantajlı başlıyor. zaten süre de kısa, hal böyle olunca yarışmacının sesi güzel de olsa, sorunsuz ve temiz bir şekilde okusa da şarkıyı kendini ispat edemiyor. oysa ingilizce şarkılarda basit girişli şarkılarla durumu kotarmak mümkün. telefuzunuz çok kulak tırmalamıyorsa ingilizce söyleyenler daha avantajlı hale geliyor.
