"daha fazla savaş, daha fazla ceset, kan istiyoruz!" diyerek kıyametler koparan milliyetçilerin zora geldiğinde çil yavrusu gibi dağıldıklarını görüyoruz. oysa bu çok vatanseverlerden beklenen, hani o battal gaziler gibi, malkoçoğlular gibi, karamurat'lar gibi kelleyi koltuğa alıp dövüşmekti.
görüldüğü üzre bu iş öyle paris'te washington'da, bağdat caddesi'nde ya da izmir konak'ta kurusıkı slogan atarak çözülmüyor. ülkemizin bayrağı, iki kurucu unsurdan biri olan ama böyle olmaktan gelen hakları verilmeyen kürtlere karşı bir kalkan olarak kullanılırsa, çatışmaların nedenlerine, kürt sorununa kafa yormadan klasik "şehit" söylemiyle meydana çıkılırsa buradan maraz doğuyor.