bir kişi de çıkıp demiyor ki: "yeter artık bu savaş dursun! ne asker ölsün böyle vahşice ne de pkklı."
herkeste bir intikam sevinci, bir "benim askerim senin gerillan" edebiyatı.
arkadaş anlamıyor musun? iki tarafta da bu ülkenin çocukları var. "yasal" olmayan taraf 1980'lerden beri 40 bin küsür kayıp vermiş, "yasal" olan 5 bin küsür.
Bu sana neden bir şey anlatamıyor yahu? ortada bir sorun var, kaskafalı değilsen ancak psikopatsın, "türk milleti (aslında milliyetçileri) olarak savaşsız, kansız yapamayız" diyorsun demektir.
bir insan sonunda böyle öleceğini bile bile nasıl olur gönüllü olarak dağlara vurur kendini? hem karşısında son teknoloji askeri ekipmanla, teçhizatla, dünyanın en büyük en güçlü ordularından birine karşı silah çatar?
bu şekilde kürt halkının eşitlik ve özgürlük talepleri için toprağa düşmüş 40 bin küsür gençten sözediyoruz. 40 bin diyorum bak! hem emirle, "vatani görev" olduğundan falan da değil.
türkiye cumhuriyeti'nin iki büyük kurucu unsurundan biri kürtlerdir. birlikte kurduğumuz cumhuriyetin devleti, kürtlerin ulusal varlıklarını kabul etmeli, ulusal hak ve özgürlüklerini ona vermeli ve korumak üzere tedbirleri almalıdır. bunları kabul etmek kimsenin türklüğünden birşey eksiltmez. türklük devam eder, türkler devam eder, bayrak devam eder, türkiye cumhuriyeti devam eder!
atın şu kininizi, kirinizi pasınızı artık be! 30 yıldır aynı reflekslerle aynı nefret saçan sözlerle yazmaktan konuşmaktan sıkılmadınız. kuşaktan kuşağa bu nefret dalgasını aktarıp durdunuz.
ölümlerin hesabı sözkonusuysa "yasadışı" tarafın hesabı kat kat fazla. ve hesabın sorulacağı merci ise, evet, hiç aklınıza getirmek istemediğiniz kurum: devlet!
kafası kopuk esmer adamları görünce içi bir hoş olan arkadaşlar, ruh halinizin hiç de iyi olmadığını farketseniz artık?
ölmeyi öldürmeyi kutsamak yerine, yaşamayı ve yaşatmayı övseniz artık, savaşı değil barışı "kışkırtsanız"!?
30 yıldır kanayan şu yaranın ilacı hepimiziz, bunu er ya da geç görmek zorundayız. kinimizi, nefretimizi, milliyetçi kibirlerimizi çöpe atıp, kürt halkının haklarını, özgürlüklerini kabul etmeliyiz. bunu yapmaya yanaşmayan, bunu "vatan hainliği" olarak gören siyasi partilerden uzaklaşmalı, onların maskelerini düşürmeliyiz.
çünkü tek yol barış. tek yol halkların kardeşliği.
çünkü halklar kardeş olunca emperyalizm korkuyor!
