ilk önce, filmin kendi dizi jeneriği ile başlaması çok hoştu, sezon finalinden bu yana özlemişim. hemen evde dizi izler havasına girdim. hayalet' i, akbaba' yı, harun' u görünce kankalarla buluşmuş gibi oldum. çok güldüm, sinemadakiler rahatsız olmuş olabilir, özür dilerim.
cinayet büro da bulunan herkes vardı. ama bazılarının hiç repliği bile yoktu. sadece görüntü olarak bulunmuşlar. küfürler çok orjinaldi. öyle acaba buraya ne küfür yazalım diye yapmamışlar, adamlar çıkmışlar nerdeyse her ankaralıya sormuş küfürleri öyle yazmışlar.
red kit' in kimin peşinde olduğu hikayesi çok komikti. herkes kendi peşinde olduğunu sanıyordu, ama harun' un nedeni bombaydı.
--harun--
şimdi bu red kit emeklilerin yakınlarını öldürüyor ya, benim de babam emekli, bende babamın yakınıyım. bi de taşak geçtim ya ben bununla telefonda, kesin benim peşimde hayalet bu. hayır gelse ağzını burnunu kırarım da, nerden geleceği belli değil. pilava zehir koyar bişi yapar.
--harun--
yurt bebelerinden en iyisi pembo idi. kimseye eyvallahı olmaması, her çıkışana atar yapması yardı beni.
bir fasolu yoktu, kitabı birebir yapsalar 6 saat sürerdi film. hani böyle kitabı okuyanlar olmamış diye eleştiriyor ya, o bakımdan dedim. keşke birebir yapsalardı, sıkılmadan izlerdim.