Bu konudaki en önemli kafa karışıklığını bu gece programında Okan Bayülgen dile getirmiştir.
Özetle,daha önceki deneyimlerinden yola çıkarak,benzeri yardım programlarında,özellikle kimi firmaların şov programına canlı bağlanıp 'bilmem kaç bin tl' diye vaatlerde bulunup,takip eden günlerde vaat ettikleri para için arandıklarında kurumdan 'firma sahibi şu an yurtdışında,konu ile ile ilgili bilgim yok'..vs gibi cevaplar alındığını ve ekranlarda ilan edilen meblağlara çoğu kez ulaşılamadığını söylemiştir.
işin bu kısmını,sadece basit bir reklamasyon çalışması olarak göremeyiz.
Siz bir canlı yayınla aslında hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceğiniz vaatler ortaya savururken, ihtiyaç sahibi ağızdan çıkan her bir lira için biraz daha umutlanıyor.Bu davranışla kurumlar,en basit tanımla acı içindeki halkın hayallarine turp sıkmış ve onlarla alay etmiş oluyor.
Dün gerçekleşen VAN iÇiN TEK YÜREK programı ve sadece samanyolu televizyonunun çabası ile neredeyse 126 milyon tl bağış sözü alınmış.Bu para ile Van'da mucizeler yaratılabilir,ancak, şahsen,bu miktarın tamamına ulaşılabileceğinden şüpheliyim.
Bu durumda;bu yayınları yapan programcıların işin takipçisi olmaları şarttır.Canlı yayınlarla uçuk uçuk rakamları bağışlayacaklarına dair söz veren kişi ve kurumların isimleri nasıl açıklanıyorsa,söz verip de kaçanların isimleri de öyle açıklanmalıdır ki,bir daha bu ve benzeri afetler bir reklam kampanyası olarak kullanılmasın.