tarih dersi, ortak ders, 2-3 bölüm beraber alıyoruz ben diğer bölümlerden kimseyi tanımam bi geyik halindeyim yarı kulak kesilmişim derse.
-çocuklar kürdistanda işte böyle böyle olmuştu.
uzun bi sessizlik olur. hoca anlatmaya devam eder. geyiği bırakıp pür dikkat hocaya kesilirim. anlatır ve sözü bittikten sonra söze girerim.
+hoca sen kürdistan mı dedin?
-evet dedim.
+hangi hakla dedin? o laf ağzından nasıl çıktı? nerede yaşadığımızın farkındasın dimi sen?
sınıf gerilim hattı gibi olmuştur patlamak üzereyim ama beni tanıyanlar uyandığı için mevzuya el kolla sakinleştirmeye çalışıyorlardır.
-olm cahilsin, bide efeleniyorsun. kürdistan diye anlattığım yer güneydoğu anadolu bölgesidir ve osmanlı devletinde kürtler o belgede kürdistan adı altında yaşamaktadırlar. hatta kürdistan bıdı bıdıları bile vardır.
+hocam efeleniyorsak osmanlı devleti altında yaşamadığımız içindir, üzerinde yaşadığımız topraklar Türkiye Cumhuriyeti topraklarıdır ve bu devletin içerisinde kürdistan diye bi bölge bulunmamaktadır. madem ki anlatıyorsunuz güneydoğu anadolu diyeceksiniz, bişey değişmeyecek, herkes dersi yine anlayacak. yok yere bizi germenize gerek yok.
-tarih dersi tarihden örneklerle anlatılır, o zaman konstantinopolis demeyelim bizanslıları anlatırken.
+demeyeceksiniz zaten hocam. istanbul dediğiniz nereyi kastettiğinizi anlamayacaklar mı? boşuna mı okuyorlar üniversitede. lisede ilkokulda eğitim vermiyorsunuz neticede.
-dersime devam etmek istiyorum yok yere tartışmayalım.
+dersinizi almayı reddediyorum hocam. sınıfı terkediyorum.
sınıftan çıkarım tek başıma çıktığımı düşünüyorumdur. yok yere bir dersten kalacağım ve belkide bi daha hiç geçemeyeceğimdir ama arkama baktığım anda içeride sadece 10 tane civarı öğrencinin kaldığını geri kalan herkesin çıktığını görürüm. rahatlarım. çünkü ertesi hafta hoca hepimizi derse davet edip, hepimizden bu konuda hassas olacağına dair söz söyleyip af dilenmiştir.