gelenin geçenin sırasından kalemini alan, bir beş dk. falan vermeyen ve bundan sempati kazanmaya çalışan, fransızca master, psiko-analiz doktora ve ingilizce master'ı olan, okul dışında orduda ingilizce eğitimden sorumlu (fas ordusu) bir profesöre bahsini ettiği kalem çalma mevzusundan sonra aramızda gerçekleşmiş dialogtur:
- i do this sometimes, i take their pens and don't give'em back for a while
ben: so you're kleptomania?
- excuse me?
ben: kleptomania, sir.
- what is it? (o kadar kariyer kasmak ve hala bu soruyu sorabilmek)
ben: it is one who satisfies oneself by stealing stuff, kinda disease though
-never heard of it (geçiştirici bakışlar ile)
pek de büyük mevzu olmasa da orada kleptomania'yı bilmemesi iyi koz olmuştu. hey gidi.