eğer özgür seçimleri bir gösterge olarak alırsak oransal bir kıyaslama yapılabilirdi. ancak atatürk döneminde tek adam hakimiyeti olduğu için özgür seçimler yapılamadı. lakin 1931 de serbest fırka ile sağlanabilecek özgür seçim süreci partinin resmi ideolojiyi tehdit etmesi nedeniyle bizzat atatürk tarafından sonlandırılmıştır. o dönemde ülkenin % 70 inin müslüman olduğu ve bu kitle içinde % 65 lik bir kesimin hilafetin kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması ve laiklikten hiç de memnun olmadığı düşünülürse sadece % 5 lik bürokratik ve askeri grubun atatürk e oy vermesi beklenirdi. ulus inşası sürecindeki bu terslikler milletin temel dinamiklerini değiştirmeyi amaçlarken milletin bundan hoşnut olması da beklenemezdi. diğer yandan benzer bir sürecin ve mevcut yaratılmış ideolojinin ak parti döneminde değiştirildiği teşhisini koymak yanlış olmayacaktır. bu iki durum arasındaki temel fark toplumun temel dinamiklerine yönelmiş bulunan politikaların konjenktürel yapıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ve halkı önemseyip önemsemediğidir. atatürk özelinde dünyadan etkilenilerek temel dinamikler dikkate alınmadan yaratılan bir ulus görülürken; ak parti örneğinde ise resmi anlayıştan farklılaşan ve halkın görüşlerine birebir uyan liberal bir yapılanma olduğu görülecektir. bu karşılaştırma mevcut yapıların aynen var olması mümkün olmayacağından yapılamaz ama istatiksel olarak ak partinin aldığı % 50 oy ve yukarıdaki mevcut yaratılmış bürokrasinin % 5 lik oranı sayısal olarak karşılaştırılabilir ki bu sadece istatiksel bir veridir.