esas çözüm "egemen" güçlerle yapılması gereken bir çözümdür. bu terörist denilen, elif´i görse mertek sanacak, cebinde 10 lira para olmayan zavallının tekidir. o adamın eline "kafasında belirli planlarla" 50bin dolarlık "gece dürbünlü precision silahı" veren adamla , o adamı bulup oturup konuşman lazım.
o adam "belirli" bir devletin görevlisi bir adamdır. verdiği bütün mermi ve silahları bir dokumanter tutmak kaydıyla yazar. kendi devletinin çıkarlarına çalışan bir memurdur. o devletin buradaki çıkarı "terör" adı altında gayrı resmi bir savaşla vererek bir başka devletin- bizim örneğimizde türkiye´nin- destabilizasyonuna çalışmaktır. bu "egemen devlet" "resmi savaş" istememektedir. savaş ne pahasına olursa olsun "gayrıresmi" boyutlarda kalmalıdır. ismi "terör" olmalıdır. ama o savaşı her şekilde destekler.
senin yapman gereken "havlayan köpeğe" hoşt demek değil köpeğin sahibine , bunun yularını lütfen takınız demektir. kürt anlamıyor işte, maşa sadece, ama bunu çakozlayamıyor garibim, n´apacaksın?... o insan olarak bile değil, sadece ve sadece "cinayet silahı" gibi görülmelidir. bildiğin üzre bir cinayette "cinayet silahını" değil, o silahı tutanı yargılarsın. adamın eline uzaktan kumandalı mayını veren kimse, esas seninle problemi olan, seninle "gayrıresmi" şekilde savaşan da odur. senin "esas faili" bulman lazım. yoksa açlıktan nefesi kokan ama elinde 50bin dolarlık silahla dağlarda gezen zavallı değildir senin esas muhatabın. senin muhatabın ona o silahı verendir. onu bulup, imhaysa imha, pazarlıksa pazarlık etmen lazım. yoksa kürt değil konu... bildiğin üzre geçmişte bütün arap dünyasını kışkırttı adam sana karşı. sen de "yemen türküsü" yaktın. aynı oyunu bu sefer kürt üzerinden oynuyor sana. bunu bilip , bhuna göre üreteceksin üretmen gereken çözümü.