klasik bir düzen sanatçısının yaptığı son derece piyasa bir konuşmadır.
bu tarz muhalif tavırlara burjuva demokrasisinin önde gideni abd'de de görürüz. orada da pek çok sanatçılar demokrattır ve iktidarda cumhuriyetçilerden birisi olduğunda bu demokratlar mikrofon bulduklarında iktidara çemkirirler, demokrat bir başkan çıktığında bunlar yok olur sonra gene başa dönerler. bıt bıt bıt cumhuriyetçiler şöyle kötü böyle kötü ıvır zıvır laflar ederler, ancak asıl sıkıntıya yani sisteme hiç değinmezler. çünkü sistemden memnundurlar, sistem onları zengin etmiştir etmektedir, salt kişisel kaygular ve şahsi meselelerden dolayı ötmekten sıkılmazlar.
işte tarık akan, rutkay aziz, levent kırca ve müjdat gezen bana bunları hatırlatır hep. "bizimkiler" iktidar değilse konuşalım duralım. şöyle kötü böyle kötü. ama taraf oldukları muhalif parti bu ülkenin vakti zamanında canına okumuş, sağcının önde gideni, işçi düşmanı, ırkçı ve militarist...olsun efendim ne gerek var, kürsü sizin konuşun ötün.