çok garip. arkadaş ortamındasındır, birden bütün dikkatin dağılır, aklın uçar gider, bir an önceki mutluluktan eser yoktur. yapayalnız hissedersin kendini, ruhun yorgundur, kaçmak istersin iyice yalnız kalabileceğin bir yere çünkü yorar etrafındakilere "birşey yok" demek... ne düşündüğünü bilmezsin, sadece hissedersin, yalnızsındır, duvarlar üstüne üstüne geliyordur, nefes alman zorlaşıyordur. beyin damarların neredeyse çatlamak üzeredir, kendini serbest bırakıp normale dönmeye çalışırsın ama normal nedir ki artık o dakikadan sonra? yalnızlık... o da seni yine aynı yere getirir. belki dalınamayacak uyku kendine getirir seni, ancak sızarsın da biraz "normale" dönersin. eskiden sadece ayrılıkların ilk dönemlerinde yaşardım bunu, beni tamamlayan çekip gittikten sonra onun yokluğunda hissederdim ama artık daha sık ziyaret etmeye başladı bu duygu beni... birkaç haftada bir yoklayıp halimi hatrımı soruyor ve her gidişinde beni biraz daha yorgun bırakıyor. ne zaman, nasıl geçer bilmiyorum ama tek bildiğim benimle olan tek şeyden kendimden kaçarak bu süreleri uzatabildiğim...