kopyalayayım buraya da:
şefika'nın ardından, yaptığına haklı dedirtmek için arka arkaya haberler yayınlıyor habertürk. fatih altaylı da, kendisinden beklendiği üzere ''niye yaptım, hele bir sorun kardaşlar!'' modunda takılıyor. biz şefika'yı görmeseydik, umursamıyorduk diğer şefika'ların acılarını, giden canlarını. biz şefika'yı görmeden, alkışlıyorduk şefika'ların kocalarını. biz şefika'yı görmeden, annelerimizin zamanında yediği dayakları da unutmuştuk. biz şefika'yı görmeden, babaannemizin erkek torununa yaptığı ayrımcılığı kınamıyorduk. biz şefika'yı görmeden, kadına karşı şiddete son seminerlerine katılmıyor, şiddetin nereden ve nasıl geleceği belli olmaz diye elimizin altında acil durumda yapılması gerekenleri anlatan o yazıyı tutma gereği duymuyorduk. biz şefika'yı görmeden, gözü mor, burnu kan içinde bir şefika ile rastlaştığımızda susuyorduk. biz şefika'yı görmeden, gözümüzde canlanmıyordu şefika'nın gözleri ve yaşamayan bedeni. biz şefika'yı görmeden, yaşayamayacağı yılları da düşünmüyorduk... biz şefika'yı gördük evet. bilmem kaçıncı görüşümüz şefika'yı, bilmem kaçıncı daralmamız. ama şefika böyle görünmek istemezdi ben eminim. arkasında bıraktıkları onu öyle görsün istemezdi. sapıklar, kendi fotoğrafını eşlerine gösterip: ''sen de bi gün bu halde olacan bak, akıllı ol!'' desinler istemezdi. yine o sapıklar, bakıp bakıp gülsünler istemezdi fotoğrafına. şefika, bunu seçmezdi. bir aptalın, oyuncağı olmak istemezdi son fotoğrafıyla. fatih altaylı'ya o kadar kızgınım ki... küfür etmiyorum bu sefer. şefika'yı düşünüyorum.