gerçek hayatta maalesef bizim de karşılaşabileceğimiz, mağduru olabileceğimiz, tanık olabileceğimiz bir eylemi manşetine taşımıştır. can yakar, şoka sokar, küçük çocuklarımızı olumsuz etkileyebilir. ama bu gazete bir gerçeği taşımıştır sayfalarına, beni üzen ama toplumun kendisini kurtaramadığı bir gerçeği, bir kanserli oluşumu, bir türlü kurtulamadığımız bir yarayı...
zamanında akşam gazetesinin manşetten verdiği cesur ve rahatsız edici haber gibidir. akşam da sansürlemediği bir haberinde kocasından şiddet gören ve ölmek üzere olan zavallı bir genç kadının solunum desteği altında bilincini kaybederkenki fotoğrafını yayınlamıştı. kadının bakışları yaşadığı korkunun ve az sonra başına geleceklerin habercisiydi. aradan sanırım on sene geçti. ben o kadını hala unutamadım. bu haber ise üzerimde aynı şoku yaratmadı **. alacağı tepkilerin sonucunda haber türk büyük ihtimalle şöyle bir açıklama yayınlayacak: "sayfalarımıza taşıdık, çünkü artık biz bir şeylerin değişmesini istiyoruz. sayfamıza taşıdık, çünkü artık harekete geçmeliyiz. sayfamıza taşıdık, çünkü artık yeter!"
on sene önce de akşam gazetesi büyük ihtimalle oluşan tepkilerden sonra böyle bir açıklama yaptı. peki ne değişti? kadına, çocuğa, engelliye, ihtiyara, hayvanlara yani kendinden zayıf olana karşı şiddet azaldı mı, veya arttı mı? hayır, sadece basında, sosyal paylaşım platformlarında daha fazla yer almaya başladı. peki bu rahatsız edici son haber bu mağdurların hayatlarında neleri değiştiricek, siz buna olumlu bir cevap verebiliyor musunuz?
