kimi kişilerde sıklıkla karşılaşılabilen bir hadisedir...
bazen o kadar derin olur ki; Rüyadan rüyaya dikey geçiş yaparsınız. çok sık karşılaştığım bir olaydır ve artık işin puşt'luğuna bile gidebiliyorsunuz bir zaman sonra. eğer yattığınız oda da ya da evin herhangi bir odasından bir sahne varsa bunun rüya olup olmadığını anlamak için herhangi bir nesnenin duruşunu ya da şeklini değiştirip uyanacağınız ana kadar bekliyorsunuz.
en son cep telefonunun kapağını çıkarıp ikisini de ayrı yerlere koymuştum ve uyanma eylemi gerçek olduktan sonra telefonun kapağının takılı ve aynı yerinde durduğunu gördüm. bu sizi epey rahatlatıyor. ya tam tersi olsaydı? işte o zaman ne yapılır bilmiyorum...
buna ek olarak, bazı rüyalar da online rüya olabiliyor. tabirdeki ukalalığımı mazur görün ama gerçek zamanlı rüyalar da çok oluyor. sabah uyanmaya ve işe gitmeye yakın başınıza geliyorsa uyandığınızda tam bir isyan durumu söz konusu oluyor. olaylar o kadar güzel gelişiyor ki asla ayırt edemiyorsunuz.
örnek vermek gerekirse, telefonunuzun zil sesini düşünün, yani sizi aradıklarında çalan sesi. bir ortamdasınız ve çook uzaklardaki bir akrabanız o an sizi telefondan ariyor, içinde bulunduğunuz durum telefona cevap veremeyeceğiniz bir durum ve telefon sürekli çalıyor. telefonu elinize alıp sessiz hale getirdikten sonra ortamdaki sohbete devam ediyorsunuz ya da bir yerlere doğru ilerliyorsunuz. telefon daha sonra tekrar çalıyor ve arayan kişi gene uzaktaki akrabanızın ta kendisi. tekrar sessize alıyorsunuz, gidilecek yere ya da sohbetin sonuna gelindiğinde rüya bitiyor ve uyanıyorsunuz. tekrar telefon çalıyor ve bu kez arayan çok uzaktaki akrabanız değil, iş yerinizdeki mesai arkadaşınız. hemen saate bakıyorsunuz ve saat 08:45 civarında oluyor genelde. meşgule verip önceki aramalara baktığınız da durum daha da vahim bir hâl alıyor. ondan önce arayan kişi de mesai arkadaşınızmış...
bu nasıl bi rüyadır diye isyan etmemek mümkün değil. en azından rüya da farklı tonda çalsa belki durumu anlayabilirdik...