bekaret, bakirliğin ifadesi perde, hikmetinden sual olmaz yaradanın, doğanın kadına münasip gördüğü, üzerine üretilen efsanelerin ötesinde, mutlaka işlevi olan, biyolojik tamamlayıcı örgen.
tarihsel problem denilebilir. kadınların üzüntü kaynağı olmuştur. elbette abartılmıştır, öykülenmiştir ama bekaret kemeri, bir zamanların gerçeği idi.
evlilik gecesinin kabusu. töre gazabı. pencereden sarkıtılan çarşaf mı demezsiniz, gerdek kapısı önü bekleyen kaynana, elti, görümce mi demezsiniz. romanlara filmlere konu trajediler.
hadisenin kaynağı perde. ilk olmak, mülkiyet hissi.
asırların hikayesi. zihinlerde hala yerini koruması normal. sanki genetik bilgi. üstüne üstlük üretilen akıl almaz efsaneler.
bekaret genellikle ilk ilişkide bozulan bir örgen.
bekaretin aslında kadın olmakla ilgisi yok. kadınlık, biyolojik evrenin bir durağı. çocukluk gibi. bir kızın şu veya bu sebeble bekaretinden yoksunlaşması onu kadınlaştırmaz.
kadınlık bilinç ve organizmanın gelişmişliğini ifade eder. bakir olmayan henüz çocuk diyebileceğimiz kız vardır, aynı zamanda bilinç ve biyolojik bağlamda bakir kadın vardır.
inandığı sevdiği bir arkadaşıyla, sevgilisiyle birlikte olan bir kadın, yani bekaretini artık yitirmiş kadın, bir süre sonra anlaşamayıp sevgilisinden ayrılınca hayata küsmesi mi gerekir.
yine boşanmış bir kadının yeniden ilişki yaşama şansı yok mu, olmamalı mı.
hayata şöyle veya böyle devam etmek, o hayata sahip olan insanın tasarrufundadır. elbette şımarıkça, hiç bir kıstası gözetmeyen bir anlayıştan söz etmiyorum. öte yandan, birlikte yaşama kültürü içinde eylerken, bireyin davranışlarını, yaşam biçimini kontrol etmek sadece abestir.