"marka değerini" sırf satılan ürünlerle ve maddî gelirle değerlendirmek, futbol endüstrisinde yanlış bir düşünce olacaktır. genel manada doğru da olsa, işin içine futbol girdiğinde daha değişik unsurlar söz konusu.
kulüplerin tanınırlığı, dünya çapında kazandığı başarılar her zaman futboldaki marka değerinin ana unsurlarındandır. fenerbahçe, asla dünya çapında galatasaray kadar başarı kazanamamış ve onun kadar ünlenmemiştir. galatasaray ise üçüncü dünya ülkelerinde çok sevilen bir figür. avrupa'da ise yine en çok bilinen türk takımıdır. 1988 - 2002 arasında kesik kesik de olsa kazandığı yüksek başarılarla avrupa'nın gediklilerinden olmuş bir kulüptür. (1988'de şampiyon kulüpler kupası'nda yarı final, 1993'te 8 takımlı ilk şampiyonlar ligi'ne katılması ve bir dönem kupanın gediklisi olması, 2000'deki uefa va süper kupa şampiyonluğu, 2001'de şampiyonlar ligi'nde çeyrek final ve; bunları türkiye'den çıkmış bir ekip olarak gerçekleştirmesi, ayrıca o dönemlerde ülke dahilinde rakibinin bulunmaması.)
en üstte manchester united'ın olması çok normal. bu kulüp hem dünyanın en iyi üç futbol takımından biridir, hem de dünya çapında - özellikle uzakdoğu'da - çok tanınan çok sevilen bir ekiptir. barcelona ve real madrid'den belki fazla ayrılmaz ama ilk sırada olması da şaşırılacak bir durum değildir. zira aktüel başarı anlamında aralarında barcelona öne çıksa da, kulüp geçmişlerine ve yapılarına bakıldığında pek de bir fark yoktur.
sonuç olarak marka değeri, isimsiz bir ürünle tescilli bir ürün arasındaki isim değeri farkıdır. futbolda sadece maddiyat içermez.