parti içindeki insanların çok rahatlıkla anladığı söylemdir. örneğin kadir mısıroğlu milli selamet partisinden millet vekili seçilmek istemiş ancak erbakan onun yüksek mevkilere gelmesini engellemiştir çünkü kendisinden başkası o hayttayken genel başkan olamazdı. bu düşünceye karşı çıkan tayyip ve numan kurtulmuş partiden ayrılarak kendi söylemlerini rahatlıkla ifade edebilecekleri yeni birer aprti kurmuşlardır ve erbakan yalnız kalmıştır. eğer diğer parti üyelerini takip ederseniz ve konuşmalarını dinlerseniz parti kurultayında erbakanın aksine bir şey söylemenin mümkün olduğunu ancak hiçbir şekilde kabul edilmediğini göreceksinizdir. nitekim 28 şubat sürecinde de görüldü ki erbakan islam dünyası önderi olmaya çalışıyordu ancak beceremedi çünkü çok hızlı gitti, zaten ben onda o kapasiteyi de görmüyordum. erbakan iyi bir alim olabilirdi fakat o siyasete girmeyi tercih etti ve yanlış yaptı kendini batırdı boşuna. fakat tayyip gördüğünüz gibi hocalığa falan soyunmamıştır evet dindardır ama hocalıkla falan alakası yoktur çünkü ikisinin bir arada yürüyemeyeceğini iyi kestirmiştir. demem o ki tayyip erbakanın öğrencisi olarak ondan çok şey kazanmış ama erbakanın yaptığı yanlışları yapmamayı da çok iyi becermiştir.