dışardan bakıldığında imrenilen* ama işin içine girince çok da bir artısı olmayan yaşam biçimidir. tamam yalnızsındır, kimseye özellikle aileden birilerine hesap verme zorunluluğun yoktur, istediğin saatte istediğin kişiyle eve girer, istediğin tarzda müziği bangır bangır dinler kısaca istediğin şeyi yer, içer, sıçar, gezersin... kumanda da hep senin elindedir belki
ama
tüm bu yalnızlık, özgürlük cazip görünse de yine de insan yanında birilerinin olmasını yalnız kalınan belli bir sürenin ardından arıyor. ilk başlarda evcilik oynuyor gibi kendi yemeğini yapıyor, bulaşıklarını aksatmadan yıkıyor, haftada bir evi süpürüyor, faturalar günü aksatılmadan ödeniyor olsa da geçen 2-3 ayın ardından bunlardan bir tat almamaya başlanıyor...
"amaaan zaten bir başımayım ne uğraşıyorum ki bu kadar" diye gelen isyanlardan sonra ihtiyacın olduğunda evde oturup konuşabileceği, beraber masaya oturup yemek yiyeceği, gece su içmeye kalktığında karşılaşabileceği, gerektiğinde tartışabileceği, sinirini çıkarabileceği öyle ya da böyle evde dolaşan birilerini de aramıyor değil. tamam belki her evde internet, msn hede mede var ama bunlar yüzyüze yapılan konuşmaların, dertleşmelerin, şakalaşmalarının yerini alabilir mi?
zaten ilkokul sosyal bilgiler dersinde de öyle öğrenmemiş miydik?