Evvela, kelimenin büyüsüyle başlıyor her şey.
Sonrası, mavisini ferine akıtan bir deniz; en susamışından.
Ahir zaman sözleri verilir; bir şiire el basıp yemin etmek gibidir.
Zaman olur,
kulaklarda gıcırdayan bir pas kalır seslerden geriye.
Sabrın ördüğü duvarlara çarpar hüzün,
yeşerir gökyüzü, ıslanır mavi.
Ve şimdi, sayrı bir bilince açan çiçektir bu haber;
günebakan çiçeği.
Karanlık duvarlar çatlasın, sevdamsa dörtnala
yeniden.