sözlük yazarlığına soyunmamdan mütevellit bu aralar sık sık karşılaştığım bir ikaz. çok usandırıcı ve acımasız bir süreç, insanı çileden çıkaran ''ne zaman bitecek acaba'' sorusu her geçen gün zihninde daha fazla yer etmeye başlıyor. ayrıca rencide edici de bir üslup be sözlük. insanı eziyor. bunun yerine ''yeni üyemiz'' yada ''aramıza yeni katılan sevgi pıtırcığı, neşe pınarı insan'' falan deseniz daha iyi olmaz mı be sözlük?
şimdiye kadar şahsıma söylenmiş bir hitap şekli olmamasından ötürü nedir bu çaylak deyip çaylak kelimesinin tüm manalarını öğrenme aşkıyla tdk'nın büyük türkçe sözlüğünde aradım, anlamlarından bir taneside "bacaklarının arası açık olan at" demekmiş. yani korumasız! hani bacağı falanda açmış, artık buna ne yaparsan yap gibi bir anlam çıkıyor. bunuda öğrendikten sonra rüyalarıma girmeye başlayan yaşlı ve yarı çıplak ak sakallı bir dede tarafındanda şahsıma karşı her gece söylenmeye başlanan(iğrenç bir teklif anlamı da taşıdığına inandığım)bir uyarı belkide bir davet oldu. sabah uyandığımda dudağımda uçuklarla, kan ter içinde, harap ve bitap düşmüş bir vaziyette uyanıyorum, nolur beni bu çaylaklıktan kurtarın, artık dayanamıyorum be sözlük...*