2011 seçimlerinden önce, iktidarın pkk ile müzakereler yaptığı iddia düzeyinde iken, başbakan bu iddiaları "alçakça iftira, kanıtlamazsan şerefsizsin" diye karşılamıştı. bir beyanında ise, "öcalan ile biz görüşmüyoruz, devlet görüşüyor" diye akla zarar müthiş bir açık vermişti. bu kayıt, başbakan'ı yalanladığı için siyaseten çok fena ofsayta düşürmüştür. pkk'nın veya aracı devlet istihbaratının, iktidara güvenmeyip mit ile pkk arasındaki görüşmeleri gizlice kayda aldığı ve seçimlerden sonra verilen sözlerin tutulmaması üzerine bu kayıtları servis ettiği ve siyasi yönden iktidarı zor durumda bırakmayı hedeflediği anlaşılıyor. bu kayıtları kimin servis ettiğinin önemi yoktur. önemli olan gerçek olup olmadıkları, binlerce şehidin kanları ellerinden damlayan terör örgütü temsilcileri ile, aynı ortamda bulunmaya nasıl katlandıkları, kanlı öcalan'ı nasıl övebildikleridir. bir başka sorun da, devlet ciddiyetinin sizlere ömür olmasıdır. anlaşacakmış gibi yapıp seçimleri atlatma kurnazlığı, aldatılma psikolojisine giren pkk'nın şiddeti daha da artırmasına ve insanlarımızın saldırılarda ölmelerine neden olmuştur. bu arada, muhalefeti, aydınları, orduyu, yargıyı, medyayı vs. yasa ve ahlakdışı dinlemeyi ve siyasi çıkarları için kayıtları medyasında kullanmaktan sabıkalı bir iktidara direkt bağlı mit üst düzey yöneticilerinin, başbakanlarını ve kendilerini ne kadar acemice ve safça zor duruma düşürdükleri ve böylece "etme bulma dünyası" sözünün yerine geldiği de anlaşılıyor. yalakaların bu rezaleti kedi gibi örtme çabaları ise, gerçekten ibret verici, acınası bir durum.
