eskiden sokağa çıkmazdık şampiyonlar ligi akşamlarında. okula gitmek için uyandığımda akşamki maçı düşünür hesap yapardım. "daha 21:45'e de çok var ya" derdim. saat 9 oldu mu evde çay demlenirdi. babam hemen fıstık, çekirdek durumunu sorardı bana. yoksa koşardım bakkala alır gelirdim. hele galatasaray oynayacaksa heyecanımız daha farklı olurdu. 1 saat öncesinden star tv'yi açardık.
şampiyonlar liginin o efsane müziği başladığında kalbim hızla atmaya başlardı. "ford, master card, play station"ı duymayı bile özledim. sabri ugan'ı özledim. "içerde dört,beş,altı galatasaraylı var. ergün topun başındaa"
para herşeymiş dostlar. bütün bu heyecanımız, keyfimiz, futbol zevkimiz milyon dolarlara karşı satıldı maalesef. maçkolikten, hücre yayınından skor takibi dışında birşey yapamıyoruz. bırakın devler ligini falan, artık hazırlık maçlarını bile kıraathanelerde izlemek zorundayız. tabii ki evine decoder alamayacak durumda olan ben gibiler için.