garip bir yazarın ersin karabulut'a, "sen çok değiştin" adlı yazısından sonra yazdığı bir çift laf topluluğunun giriş cümlesidir.
ersin selam. bu yazı hiç olmamış, resmen gereksiz vakit harcamışsın. aslında bi nebze hepimiz gibi, sadece saçmalamışsın, benim gibi, onun gibi, bu sözlüğün çoğu gibi.
yanlış anlaşılmasın, ersin iyi adamsın. tespitlerinle gönlümüzde abimizsin, ama bunu yazdın ne oldu be hacı? ben sana hak verdim, eyvallah, o sana verdi, sözlüğün yarısı verdi. e şimdi ne olacak? o otobüs şoförü bunu okuyup eksilemeyecek mi?, o vapurcu gelip siktirin gidin lan öpüşmeyin demeyecek mi? o voleybolcu kız yine dayak yemeyecek mi?
ya biz hala böyle susmaya devam etmeyecek miyiz?
yanlış yapmışsın ersin, vakit geçmiyor mu sence de? bunları yazmak için hepimiz geç kalmadık mı? şu an bizlere kıçlarıyla gülüyorlar, devir onların devri be ersin, yanlış yapmışsın. yazının tamamını okudum, peki acaba o otobüs şoförü "ulan bu adam ne demek istiyor acaba" diye düşünüp hepsini okudu mu?
okumamıştır be ersin, kalemini boşuna harcamışsın.
ama seviniyorum, senin gibi 5 adam görsem, 10 tane otobüs şoförünü görmezden geliyorum. 10 olsak 20 tane taksiciyi görmezden geliriz. matematiğim de güzel bak, ama yetmiyor be ersin.
neyse hacı ben kaçayım, senin daha düşüneceklerin vardır, en azından umudun var gibi görünüyor, belli mi olur, hepimize umut olursun belki az da olsa, belli mi olur o taksici belki, ama belki, düşünür bu yazdıklarını.