devlet üniversitesinde okurken bile vakıf üniversiteleri mantığı ile hareket ederek; ''Paran varsa oku, yoksa okuma siktir git'' demenin bir diğer yoludur. aslında a hükümeti, b hükümeti, c hükümeti demeden genelleme yaparak ''devlet'' diyorum; üniversitelerin geçen yıl kapanması haziran sonu gibi hemen hemen. bu yıl başlamaları ise eylülün sonlarına doğru. yani neredeyse 2.5 aylık bir süreç var arada. şimdi sen bu 2.5 aylık sürenin son 10-15 gününde bunu çıkartır isen bunda bir art niyet vardır. hatta bunun fark edilmesi üniversite öğrencilerinin ders kaydı yaptırırken ortaya çıkmasıydı ki bu en can alıcı nokta. baya baya alttan alttan döşemişler ama haber vermemişler, son anda öğrenildiği için nasıl olsa öpe öpe öderler mantığını uygulamışlar. 2 günde konuştuğum birçok kişi (ki bunların çoğu son sınıf) ders kaydını yaptırırken uçuk bir fiyat çıkması halinde kayıtlarını sildirip o verecekleri para ile dershaneye gitmeyi düşünüyorlar. ayrıca hadi ülkemiz çok kalkınmış bir ülke olsa, tüm insanların cebine ayda 5-6 bin lira girse ve bu uygulama yapılsa anlarım ama ülkenin yarısından çoğu açlık sınırında. devlet tarafından ''fakir'' diye adlandırılan kesimlerin geliri 2500-3000 liranın altında kalan kimseler ve devlet bu araştırmayı yaparken verdiği maaşlara dikkat etmiyor galiba (bkz: öğretmenler) ülkedeki insanların çoğu fakir, kıt kanaat geçiniyorken sen bu uygulamayı koyarsan milleti siklemediğini göstermiş olursun. bakın ailesinden uzakta yani şehir dışında okuyan bir öğrenci için minimum 800 lira gerekiyor(yemesi, içmesi, ulaşımı, kalıyorsa yurdu, ev tutmuşsa arkadaşlarıyla doğalgazı veya kömürü, elektriği, suyu, ...) çoğumuzun ailesi direk 800 lirayı çıkartıp al oğlum, kızım diyemiyor. bir kısmını gönderebiliyorlar, kalan kısmı için üniversite öğrencileri part time iş bulup çalışıyorlar. şimdi ee ne var çalışsın ibneler demeyin. hem okuyup hem çalışan bir üniversite öğrencisinin 4 yılda mezun olmasına kesin gözüyle bakılamaz, illaki okulunu uzatıcak ki bu da onun elinde değil. sabah okul, akşam iş veya sabah iş akşam okul olduğu için dinlenmeye vakit ayıramıyorlar bırakın ders çalışmayı. böyle durumlarda devlet de diyorki banane lan öde işte paran yoksa okuma siktir git. ama bu olmaz, sosyal devlet mottosu falan fistan yalan hocam. bu iş lafla olmaz. sosyal bilmemne devlet böyle olunmaz. sen vatandaşların eğitim alsın diye üniversiteler açıyorsan bunu kar amacı güderek yapamazsın, sen şirket değilsin, devlet olarak senin görevin vatandaşlarının yaşam standartını arttırmak ve onların isteklerini yerine getirmektir, kendi isteklerini değil. hani bu uygulamayı yapıcaksan 2.5 aylık sürecin başında belirtki insanlar o 2.5 aylık boşluklarını iş bulup çalışıp para kazanıp harç parası biriktirerek geçirsin.
çok eskileri lise mezunu olmak büyük önem taşıyordu aile büyüklerimizden dinlediğimize göre. sonraları üniversiteden mezun olmak büyük önem taşıdı. daha sonraşları üniversite mezunu ve yanında yüksek lisans yapmak büyük önem taşımaya başladı. eskiden etrafta bir sürü üniversite mezunu vardı işsiz fakat artık bunun yanında üniversiteyi maddi durumu sebebi ile bitiremeyen işsizler ortaya çıkıcak.
çaktırmadan borç iteleniyor, keriziz daha ne diyim.