arkamda biraktiğim kasvetli
ve bozuk parke taşlı yol elveda.
biliyorum o yoldan gecerken cok eşeklik yaptim
kah yagmurlarda sortla geçtim
kah güneş cayır cayır kovururken pardesüyle geçtim
gün oldu bazen aylak bir kumarbaz gibi
son meteliği umarsizca harcadim
gun oldu param varken yemedim
ne yaptiysam yaptim hiç birinden pisman değilim.
yapmam gereknleri yaptim sadece.
olmasi gerekenleri.
bazı zamanlar sarhoş bir siritmayla sana nanik yaptim
bazi zamanlarda ise ödüm bokuma karisti senden.
ama bunlarin bir önemi yok artik.
işim bitti artik benim senle.
eski bir elbiseyi atarmis gibi atacagim seni
pek pek ortadan cart diye yirtilmis fotonu görünce anicam seni
belki o sirada içiyorsam adi bir şarap bir kadeh kaldiracam
dışarsı zifiri karanlık şimdi,
ama benim kafam aydinlik içinde.
ne yaptiğim degil ne yapacağim önemli
bu saaten sonra.
ve ben ne yapacağimi iyi biliyorum.
bilirsin benim kafam iyi çalısır
kolay kolay avlanmam
pratik zekam yuksektir
ve kahrolasica bir hitabet yetenegim vardir.
evet ufaktan ufağa hazırlık yapmanin vakti geldi
ve beni beklemez o gemi bilirsin
ama ne koyuyor insana biliyor musun?
aman boş ver artık olan oldu
falan filanmişla uğraşmanin bir alemi yok artik
evet artik bir şeyler bitti.
ne demiş şair;
''souvent, pour s'amuser, les hommes d'équipage
prennent des albatros, vastes oiseaux des mers,
qui suivent, indolents compagnons de voyage,
le navire glissant sur les gouffres amers .
a peine les ont-ils déposés sur les planches,
que ces rois de l'azur, maladroits et honteux,
laissent piteusement leurs grandes ailes blanches
comme des avirons traîner à côté d'eux.
ce voyageur ailé, comme il est gauche et veule !
lui, naguère si beau, qu'il est comique et laid !
l'un agace son bec avec un brûle-gueule,
l autre mime, en boitant, l'infirme qui volait !
le poète est semblable au prince des nuées
qui hante la tempête et se rit de l'archer;
exilé sur le sol au milieu des huées,
ses ailes de géant l'empêchent de marcher.''
yani adios amigos
ciao de bana
.........
haydi ciao