uzun süre okuldan soğumama sebebiyet verdiğiniz için size teşekkürlerimi bir borç bilirim. ama annemin yakasını artık bırakmanızı talep ediyorum. yüksek lisans öğrencisi olduğum halde hala annem sizin pençelerinizden kendini kurtaramadı bu iyi kalpli zavallı kadını daha ne kadar kullanmayı planlıyorsunuz acaba?
gayet başarılı bir öğrenci olduğum halde sınıfın ortasında sürekli bana bağırıp çağırmanız, sürekli beni azarlamanız sürekli bana kötü davranmanızı affedebilirim. yıllar sonra büyüyüp eğitim fakültesinde okuyup mezun olup sizinle aynı meslekte olmaktan üzüntü duyduğum halde bunu görmemezlikten gelebilirim. hayatım boyunca en nefret ettiğim insalar sıralamasında ilk 5'e girmenize göz yumabilirim. ama annemi kullanmanıza göz yumamam, ilkokuldayken her sabah sizin için pastaneden simit almasını istemenize, sizi sabahları iki adımlık evinizden alıp onun yanında bana iyi davranıp sınıfta bağırıp çağırmanıza, yıllar sonra bile torununuzun sünnet düğününe çağırıp onu gördüğünüzde hoşgeldin demek yerine ne var ne oldu demenize göz yumamam.
annemi küçümsemeniz için hiç bir sebep yok. hükümetin salakça politikaları sayesinde eğitim fakültesi mezunu olmadığınız halde öğretmen olmuşssunuz. benim annem hemşire hem de üniversite mezunu. bu kadın her yönüyle her zaman sizden üstündü. ama ne yazık ki fazla iyi kalpli. sizi arkadaşı gibi sevmiş hep, hala size yardım etmesi gerektiğini düşünüyor ısrarla.
ama annemi bir kere daha üzdüğünüzü duyarsam gerçekten ne yapacağımı ben bile tahmin edemem o zaman!