yayinlanmis yayinlanmamis umurumda pek olmayan dizidir, bir iki kez izlemeye calistim, sarmadi..
yalniz farkindayim ki su basligi okuyan, buraya yazan yuzlerce insandan bazilari diziyi bir yapim olarak begenirken (zevk meselesidir beni ilgilendirmez) digerleri "pkk'nin, teroristin gercek yuzunu gosteriyor" filan diyerek seyrediyorlar. bunlarin eli klavyeye filan degdigine gore az birsey okumus olduklarini saniyorum. buna ragman oyle yorumlar cikiyor ki, oyle laflar ediliyor ki.. aman allahim hangi dunyada yasiyor bu insanlar.. veya kac yasindalar henuz, ne gormusler.. hayret ediyorum.
sanki pkk boyle gokten inivermis bir ocu, canim ulkemize musallat olmus vampirler, polat hepsini tek tek temizlerse basimiz huzura erecek, cennet olacak ulkemiz.
nereden baslasam, gotumuze girmeden kirpip kesip nasil anlatsam...
okuyun gencler. madem buralari okuyorsunuz, bunlari da okuyun...
"...bu kosede, okurlarimi biktirircasina ulku ocaklarina cinayet silahlari veren jandarma yuzbasilarini yazdim, durdum, kimse kulak asmadi. bu silahlarin kayit sayilarini bile verdim, hicbir asker ve sivil yonetici bana misin demedi. ankara devlet mimarlik ve muhendislik akademisi ogrencilerinin uzerine amerikan yapisi ve ordu mali bombanin atildigini yazdim, bu bombanin. marka ve sayisini bildirdim, kimse tinmadi.
ne oluyor, ne oluyor? kim yonetiyor bu devleti?"
(bkz: ugur mumcu)
" mayis 1977'de cigli havaalani'nda acik bir suikast girisimine hedef olduk. esim ve ben, havaalani icine getirilen parti otobusune binerken kalabaligin icinde simdi rahmetli olan mehmet isvan bize yardimci oluyordu, otobusun kapisindan kalabaligin icinden esimle beni otobuse cekmeye calisirken bir silah patladi ve arkadasimiz yaralandi. hastaneye geldigimizde mehmet'in durumunun kotu oldugunu ogrendik, cunku o zamana kadar varligi bilinmeyen ici zehirli maddelerle, kimyasal maddelerle dolu bir kucuk fuzeden isabet aldigini ogrendim. ve bazi emniyet gorevlileri bu fuzeyi doktorlardan almak istemisler israrla, fakat doktorlar vermemisler. sonradan tabii o silahin izini surmeye calistim, fakat asilmaz engellerle karsilastik. ve o silahi kullandigi bilinen polis de serbest birakildi. evvela bize boyle bir silahin turkiye'de bulunmadigi soylendi. biz aksini ispat edince de 'var ama cok olaganustu durumlarda ozel izinle kullanilir' dendi."
(bkz: bulent ecevit)
"butun bu calismalar icinde askeri ve sivil guvenlik gucleri vardir ... bu genel cercevede cinayetleri, siddet ve teror eylemlerini daha iyi anlamak olasidir. konuya bu kapsamda yaklasilmadikca teror eylemlerini kaynaginda kurutmak olanak disi oldugu gibi demokrasiyi tek secenek olmaktan cikartarak butun kurumlariyla fasizmi koklestirmek de gundeme gelecektir. durum butun acikligiyla ve aciligiyla saygiyla sunulur."
(bkz: dogan oz)
"sanık ibrahim ciftci nin maktul dogan öz u tahammuden oldurdugu mahkememizce sabit görülmüstür. ancak askeri yargıtay daireler kurulu kararına direnilemeyeceginden, 7/8 lik oy cokluguna dayanılan daireler kurulu bozma ilamına sırf bu hukuki zorunluluk nedeniyle uyulmus ve sanık ciftci'nin beraatine kara verilmiştir."
dogan oz'un katili ibrahim ciftci hakkinda verilen beraat kararinin aciklamasi
okuyun. okumak iyidir:
"arkadaşlar, nerede gayri türk bir yer varsa, muhakkak biliniz ki casus yuvasıdır! münevver arkadaşlarımızın dahi gittikleri klüpler böyledir. mesela büyükada'ya gidiniz. oradaki anadolu klübü yahudilerle doludur."
(bkz: kazim karabekir)
"6-7 eylül de bir özel harp işidir ve iyi bir örgütlenmeydi. amacına ulaştı. sorarım size bu muhteşem bir örgütlenme değil miydi?"
(bkz: sabri yirmibesoglu)*
okuyun. sindire sindire..
"kapı açılır açılmaz içeri girdik. hepsini yere yatırdık. ne yapacağımız konusunda talimat almak için abdullah'a birini gönderdik. abdullah eter ve pamuk vermiş 'hepsini teker teker bayıltıp öldürelim' demiş. dışarı çıkıp, arabada bekleyen abdullah'la konuştum. 'evde öldürmek zor olacak. ikişer ikişer götürüp öldürelim dedim. 'olur' dedi. iki kişiyi büyük reis'in arabasına bindirip eskişehir yoluna götürdük. müsait bir yer bulup ikisini de yere yatırıp kafalarına ateş ettik. geri döndük. böyle zor olacağını anlayınca abdullah, 'tek tek boğalım bunları' dedi. bir tanesini zorla boğdum, diğer dördünü bu şekilde öldürmekte zor olacaktı. arkadaşları gönderdim. sonrada sedirin üzerinde bulunan dört kişiye yakın mesafeden ateş ederek mermilerin hepsin boşalttım. silahı da götürüp abdullah'a verdim."
(bkz: haluk kirci)
"o, köylüleri dövüyor, suya batırıyor, onları çırılçıplak soyup karın içine sokuyor, bazılarını da karısının önünde çırılçıplak soyuyordu... onun gözünde herkes pkk'lıydı, her kürt potansiyel suçluydu. zaman zaman abdullah çatlı'nın da bölgeye geldiği, bunlarla hareket ettiği söyleniyordu. ... vatandaş bana geldi. ben de durumu savcıya, kaymakama söyledim. 'biz karışamayız' dediler. hatta jandarma komutanı yüzbaşı çok iyi biriydi. 'bizim bu adamla uğraşmamız mümkün değil. bu adam direkt yukarıya, genelkurmay'a bağlı. gidin, derdinizi oraya anlatın. yoksa burada daha çok pislikler yapacak bu. benim yapabileceğim bir şey yok' dedi."
(bkz: sinan yerlikaya)*
"emri onlar vermisti. ama hapiste yatan biz olduk!"
(bkz: adem albayrak)*
"benim zamanımda ben de bomba attırdım. bir, iki kritik noktaya. boş yerlerdi! meselem mesaj vermek. batı'dan gelen memurlar, hâkimler işin ciddiyetini anlamıyor. çok koordineli ve iyi çalıştık. baktım, sonradan işler sakinleşince işi basite almaya çalıştılar. rastgele dolaşıyorlar, şunu bunu yapıyorlar. onun üzerine şunlar bir hizaya gelsin diye evlerine yakın iki yere attırdım. ondan sonra anladılar ki çok dikkatli olmalılar."
(bkz: altay tokat)
''celal talabani kalktı bana,geçen yıl oturuyoruz süleymaniyede karargahında, kütüphanesinde konuşuyoruz. ben dedim ki kürtler turanidir. evet dedi. ben buna inanıyorum. peki bu konuda neden kitap yazmıyorsunuz dedim. valla ben çok yazdım dedi. kalktı kitaplıktan üç-dört kitabı çekti. o zaman marksizm-leninizm modaydı, hep onlar üzerine yazdım. şimdi pişmanım deyip lafı kapattı."
(bkz: ahmet cem ersever)
"devlet icin kursun atan da yiyen de sereflidir"
(bkz: tansu ciller)
okuyun gencler, sirf polat alemdar'i izlemekle ogrenilmez bu teror isi..
"ergenekon genelkurmay'in da, hukumetlerin de, burokrasinin de herkesin ustunde bir orguttur. yasayla falan kurulmus bir orgut degildir. bu, 27 mayis darbesinden sonra cia, pentagon tarafindan kurdurtulmus. bunun icinde bulunan insanlar da buraya hizmet eden insanlardir. ama bunlar vatana ihanet olsun diye hizmet etmezler. biz vatani kurtariyoruz, vatana hizmet ediyoruz, vatana yararimiz dokunuyor dusuncesiyle bu orgutun icinde yer almislardir. ... bugun ceteler dedigimiz bu kucuk birimler var ya, iste bu birimler ergenekon'un icindeki birer bolum, birer parca. adini saydigimiz kisiler de ergenekon adi verilen bu ust orgut tarafindan kullanilan tetikciler."
(bkz: memduh unluturk)*
"- evet efendim. şimdi uğur ağabey'in bana aktardığı bir şey vardı. size de bir ileteyim istedim. sizinle yaptığı konuşmada, kendisinin bu apo'yla ilgili, apo'nun tutuklanmasıyla ilgili şeyi araştırdığını, siz eksik olmayın yardımcı olmuşsunuz kendisine, o, apo'nun gözaltına alındıktan sonra salıverilmesi için size bir telkinde bulunulduğu ve yukardan bir şey geldiğini söyledi bana.
- şimdi şöyle nezih. ben öyle bir olay hatırlıyorum ancak apo'yla mı ilgili, başka bir mensupla mı ilgili onu çözemedik. sayın mumcu'ya da söylediğim oydu. bana böyle bir şey gelmişti. ancak onla ilgili mi, değil mi bende resmi yazı olacak dedim. ben o yazıyı ararken o olay oldu.
- yani size bu şahsı bırakın ya da bu şahsa dokunmayın gibisinden bir şey mi geldi?
- o dokunmayın mealinde değil, bizim mensubumuzdur şeklindeydi. yalnız o mu değil mi çözemedik, o belgeyi arıyordum ben."
(bkz: nezih tavlas)
(bkz: baki tug)
evet, pkk gokten zembille inmis bir canavardir, polat abiniz sip diye bitirecek, hic merak etmeyin. yalniz o bu isleri bitirene kadar -eger, hic sanmiyorum ya, buraya kadar okuduysaniz- bir zahmet su verdigim linkleri de okuyun. okumak iyidir, en az dizi izlemek kadar iyidir. zaten zamaniniz bol, bu dizi kolay bitmez.
edit: tum alintilar sozlukte hali hazirda varolan entry'lerden aparilmistir, dolayisiyla gotumuze girecek bir durum olmasa gerek, varsa uyarin hep beraber cikaralim..
Not: tamamiyle alintidir, kaynak (bkz: eksi sözlük) ve yazari ovid 'e sükranlarimizi sunariz, bu güzel yazi icin.