din dışı bir paçavrayı savunabilmek için yarab, ne şakirdeler telef oluyor.
deniz baykal bilmem neyine hakim olmalıdı diyenlerdenim. o pozisyondaki adam sekreteriyle, parti teşkilatına aldığı hatunlarla aşna fişna yapamaz, yapmamalı. ama tabi bu durumda ingilizlerin o meşhur sözü de akla gelmeden edemiyor "asılan hırsız değil yakalanandır. yani demem odur ki; kalenin bedenleri yaaar yaaar yar yandım... bir de tetris çubuğu var ki hiç girmeyelim. (bkz: anladın sen onu)
ışık koşanerin ses kayıtları diye cümle içinde geçirilen * muğlak ifadeyle konu bulandırmaya çalışmaksa çok acınası çaba. adam tim komutanlarını daha iyi eğitin silah sesini duyunca kaçan onbaşılar, çavuşlar var demiş (ki burada aslında gene bunun üzerinden askere sataşanların mensup olduğu profilin ilkesizliği ve tabansızlığı eleştirilmektedir) bu moron iki varoşun sokakta yiyişmesini haklı çıkarmak için argüman olarak kullanmaya çalışıyor. çok sefilce bir hamle olmuş açıkçası.
gaflet dalalet hıyanet içinde bulunmanın patentini almış bütün maddi ve manevi değerleri satılık gereksizler kimseye ahlak dersi veremez. siz o hakkınızı ruhunuzu şeytana, başka taraflarınız amerikaya sattığınızda kaybettiniz.
islamdışı, kur'an'da adı sanı geçmeyen, peygamberden duyulmamış bir örtüyü onun bunun ağzından uydurduğunuz yazılar ve bir delinin risalesi üzerinden çoluk çocuğa zorla, yoksul cahil insanlara parayla ve anadolu'da bir çok şehirde aslında takmak istemeyen kadınlara zorla taktırıp; sonra bunu takan namuslu, takmayan namussuzdur derseniz. laf yemeye hazır olacaksınız. bu iyi haberdi sizin için kötü haber ise; allah'ın emri yerine emir, sözü üzerine söz uyduranın ahireti de sakata girer yani ; ateş sizi çağırıyor.