modern çağın getirmiş olduğu pisliklerin uzağında yaşayan; temiz, saf ve içten duyguların insanlarıdır, küçük şehir insanları.
iki günlük bayram ziyareti için gidilen yozgat'ın ilçesi sorgun'dan dönmek için terminalden bilet alınmıştır.
otobüsle 4 saat süren ankara yolculuğu sırasında sıkıntı çekmemek için tuvalete girilmiştir. 1tl olan ücret için verilen 20tl bozulamamış, kasada duran kişi neyse önemli değil demiştir. bu sırada arkadan gelen 12-13 yaşlarında bir çocuk elini cebine atmış ve biraz karıştırdıktan sonra cebinden yaklaşık 3tl civarında bir para çıkarmış, ardından bana dönerek '' ağbi seğinkiğide be veriğim '' diyerek, elindeki parayı saymış ve 2lirayı adama uzatıp, ben olmaz öyle şey diyene kadar oradan uzaklaşmışıtır.
hemen acelece terminalin içinde bir büfeden para bozdurulup, çocuğa doğru koşulmuş ve 1 lira verilmek istenmiştir ama çocuk '' almam ağbi ya '' diyerek üste çıkmıştır parayı vermek isteyen o kişiye, o yaşta.
daha sonra, terminalde bekleyen bir büyüğü, muhtemelen babası karşılar onu ve şahin marka arabalarına biner ve uzaklaşırlar terminalden.
evet, burası benim memleketim. birçok insan; bu kişileri cahil, kaba saba, itici olarak görür. ben bile 2 gün ancak durabildim ve bok var gibi hemen ankara'ya dönmeye karar verdim. lakin her ne olursa olsun, bu geri bıraklımış, hor görülmüş bu insanlar, görülebilecek en gönlü zengin insanlardır.
cebinde 5 lirası dahi olmayan bu çocuk bana bunu göstermiştir. büyük şehirlerin takım elbiseli, yüksek lisanslı, kariyer sahibi ve kibar insanlarındaki menfaat duygusu ve ''ben'' kaygısına inat, küçük şehirlerin, küçüklüğüne karşın; kocaman yürekli insanları bulunur bu memlekette.
allah senden razı olsun. hakkını helal et delikanlı.
evet; tahsil, kariyer yapmak, okumak, öğrenmek çok önemli şeyler ama bazı şeyler bunlarla kazanılamıyor ne yazık ki. bu kazanılamayan şeylerin en başında da ''insanlık'' geliyor galiba.