pilates

entry109 galeri
    40.
  1. boyun ağrılarından öldüğüm sonbahar aylarının birinde bi' pazar sabahı belki de cumartesi. emin değilim. televizyonda ebru şallı nefes alın, nefes verin demekte. "yahu kumanda nerede, bu ne. bi' de topu falan oluyor bunların. pilatesmiş. öyle spor mu olur. spor diye son kalan şey bu olsa, yine yapmam yine yapmam. peh." şeklinde kendi kendime gereksiz bi' tavır alıyorum.

    boyun ağrıları artar, artık dayanılmaz hale gelince doktora gidilir.

    doktor: ben ilaçları yazdım, şimdi fizik tedavici * arkadaşa uğrayın hemen yandaki oda.
    tecahul-i arif: peki

    yandaki odaya giriyoruz. içimden diyorum ki bi' kaç egzersiz gösterecek, evlere dağılacağız sonra da. öyle olmuyor tabii. durum anlatılıp filmler gösterildikten sonra bi' kaç hareket yapmam isteniyor, ardından;

    f.t.a *: pilatese başlıyoruz öyleyse. öncelikle gymball alıyoruz bi' tane.
    t.a*: efendim?
    f.t.a: gymball işte yahu. ebru şallı falan yapıyor ya hani pilatesi de. sonra muayenehanemde* beraber başlayacağız çalışmaya.
    t.a: şaka?
    f.t.a: gayet ciddiyim (sesteki seviyede soğuk duş etkisi saklı.)
    t.a: ne yapcam ben o topla yahu? başka bi' yolu vardır herhalde.
    f.t.a: başka bi' yol derken? en etkilisi bu hanımefendi.

    evet, yine allahımdan bulmuştum. büyük konuştuğum, dalga geçtiğim her konu gibi bu da gelip beni bulmuştu. tedaviyi reddetmek gibi bi' şansım olmadığından istemeyerek de olsa tedaviye başladık. başlarda inatlaşıyordum. gülüyordum bu ne ya falan diye. fizik tedavici arkadaş da kafa dengi sayılırdı. önyargı denen şeyden sıyrılmam çok zaman almadı; çünkü daha iki üç çalışmada kendimi daha dinç hissetmiştim bile. boyun ve sırt ağrılarında muazzam bi' düşüş, duruşta toparlanma ve en önemlisi kendini daha iyi hissetmek.

    yazarın burada vermek istediği mesajlar ise şunlardır:
    -büyük konuşmayın
    -pilates iyi bi' şeydir.
    1 ...