ezginin günlüğü için aldığım bilet, ilk hediyeydi. beğenilmeyince yani örtülü memnuniyetsizlik yüzünden anlaşılınca bir daha yeltenmedim hediye almaya. 16 yaşında, nostradamus kehanetleriniyle örülü, yay ve oğlak burcu arasında yaşayan çocuktum oysa! anlaşılabilirdim.
o gün aladım ki,
kursakta kalan heves, üstüne üstlük bir de hayır cevabıyla öpüşürse
yaşam o andan itibaren eskisi gibi olmayacaktı. öyle oldu.
otobüste kimseye yer vermemem, diyaframıma yapışan ihtiyaç fazlası nefesimi, suni solunum gerekçesiyle de olsa tüketmeme gayreti ve köfte ekmeğimi paylaşamayışımın altında o örtülü memnuniyetsizliğe çalan hayır cevabı gizli.