bir de bunları afedersin dangalak olanları vardır anlatayım.
adana'da bir ilköğretim okulunda altıncı sınıfa gitmekteyim.
devlet okulu olmasından mütevellit derme çatma laboratuvar sınıfı vardır ve ders fen dersi olduğu için orada bulunmaktayız. öğretmen kafasına göre ders anlatmaktadır. herkese bir lakap bulmuştur kendince, rencide etmek onun yan geliriydi sanki. ve dersin ortasında olduk olmadık zamanda eline kerpeten, çivi, çekiç allah ne verdiyse alır kapıyı tamir eder, tahtayı düzeltir ya da duvara delik açardı. dersi anlatmak şöyle bir kenara dursun. ders de ne ola? defalarca yapmıştı bunu yıl içinde. ve bir gün ders anlatırken duvarları inceledi ve sınıfa,
- ailesinde boyada badana yapan var mı? duvarları düzeltsek iyi olacak.
sınıfta kimse parmak kaldırmadı. haliyle bozuldu,
- ne yani hepinizin babası asker müdür mü?
bir de bu insan eğitim psikolojisi almış, öğrenciyle iletişim konusunda ehli olacak. duy da inanma...
