uzun zamandan beri sosyal ortamlardan uzaklaştım hamidolar. kendi iç dünyama kapanmış gibiyim. nedir bunun sebebi; nereye gidiyor bu naçiz bedenim diye de araştırmalar yapıyorum internet platformlarında ama sonuçlar pek iç açıcı değil. anksiyete bozukluğundan, obsesif kompulsif bozukluğa, hikikomori'den depresyona kadar geniş bir yelpazede sorunlara işaret etmişler ama ben bunlara itimat edecek değilim elbette. sonuçta kavramları çıkaran da insan. önce üç harfli vardır deyip, sonra korkuyorsan bu senin ahmaklığındır tabii.
ama bahsetmek istediğim bunlar değildi. bahsetmek istediğim sosyalleşmeye çalıştığım anlarda tanıştığım yeni hatunların birçoğunda gözlemlediğim acı bir durum. evet, çirkin kızların sözlük yazarı olma eğilimi çok fazla. birkaç gündür cafelerde, bistrolarda ah keşkem ah keşkem yaptığım araştırmalar, bana bu kesif gerçeği işaret etti.
çirkin kızların hemen hemen tamamının sözlük yazarı olduğunu fark ettim ve erkeklerin ilgisine yoksun olmaları nedeniyle bu hallere geldiklerini ve sözlüklerdeki erkek hegemonyasına yaslandıklarını hemen kavradım, bildim. çok üzüldüm hamidolar; öyle böyle değil. meğer hasta ve rahatsız olan içimizdeki çirkin kızlarmış.
yoksa güzel kızların sözlüklerde ne işi olur; güzel kızlar niye entry kassın ki; te allaaam ya. o yüzden diyorum ki; bir hatun ne kadar sözlükçüyse o kadar çirkindir; ne kadar uzun süre sözlük yazarlığı yaptıysa; ne kadar fazla girisi varsa veya yazdığı giriler ne kadar uzunsa, güzelliği ile bu istatiski veriler arasında ters orantı ve tam korelasyon vardır hamidolar.
