Şehadetine burada sevinip kına arayan orospuçocuklarının ölümüne bile üzülebilecek kadar adam gibi adamdır. tanımayanlar kendi fikir pencerelerinden hayata bakmadığından olsa gerek sürekli 30 sene evvelki olayları anlatırda anlatır, katar da katar, fakat şu bir gerçektirki 12 eylül dönem,nde yargılanıp içerde yatan, sonradan suçsuzluğu ispat edilip çıkan, üstüne üstelik yurtdışlarına kaçan çoğu kişi maddi manevi tazminat davaları açıp ülkesini avrupaya şikayet ederken kendisi 7,5 senenin sonunda suçsuz bulunup salıverilmiş, ve ülkesini dışarıya şikayet etmemiştir. VAKTiYLE kendi ağzından kısmen ve özet anlatılan, ancak şuan aklıma gelmeyen bir gazetecinin ağzından anlatılan bir hikaye anlatacağım kısaca..
...
Muhsin Başkanın Tuna caddesindeki parti binasına geçiyoruz, saat 14:00 de röportajımız var. Sekreterinin yanında bekliyoruz, öğendiğimiz kadarıyla içerde misafiri varmış, derken içerden çok yaşlı bir kadın ve yanında da 14- 15 yaşlarında bir kız çocuğu, dualar ederek odadan çıkıyorlar, ben kapıya yaklaşıyorum ki, Başkan kapıya kadar bu halkın içinden kopan kişileri kapıya kadar yolcu ediyor. Beni görerek kafasıyla "gel" diyor. Neyse içeri girdik. Tokalaştık. Gözleri dolu dolu, hafiften kırmızılık akıyor göz aklarından. Direk sordum başkana. Kapıyı işaret ederek?
"- Bir problem mi var başkan."
"- Sorma ya, geçen hafta bu teyze gene yanıma geldi, benden xxxx tl para istedi, Yanındaki torunuymuş, anne babası ayrılmış, kadın da çaresiz torununa bakacakmış. Bakkala, manava borç, evin kirasının birikmesi ve ev sahibinin atarım tehditleri derken birde kızın okul kayıt işleri,dershane falan varmış. Benden istediği para (şimdinin 5000 Tlsi kadar) üzerimde yoktu, zaten okadar paramda hiç olmamıştı. Yardımlar falan filan derken "
hafiften ağlamayla gülme karışık tebessüm etti, cümleler boğazında düğümleniyordu. zorda olsa devam etti.
" - gayri ihtiyari bende o hafta teyzeye dedimki hadi sen git teyze, haftaya bu saatte gel bakalım, partinin birçok zengini var tabiki ama koşuşturmacalardan düne kadar unutmuştum, taki sabah namazına değin bugün... Partiye geldim kara kara düşünürken sekreterim aradı , filanca gazetecinin bir iftirası vardı dava etmiştik, tamda teyzenin istediği kadar para kazanmışız. Allahın işi. Sekreter avukatın aradığını ve paranın parti hesabına geçtiğini söyledi, bende parayı çekmelerini söyledim, Teyzeninde işini halletmiş olduk..
..
anlatmakla bitmez bu büyük insan. Kötüleyenlerin bir gün iyiden iyiye araştırıp öğrenmeleri temennisiyle.