babanı yaşlandığını görmek hem hüzünlendirir hemde komik hatıralar bırakır .çocukken kardeşimle beraber güreştiğimiz ,luna parka götüren , basketbol maçı yaptığımız yürüme yarışı yaptığımız ama hiç bir zaman kazanamadığımız oyunlarla geçen zaman içerisinde yavaş yavaş yaşlanan ve bunun farkına varamadığınız anlardır.bir bakarsınız babanız ameliyat masasındadır.babanz biraz sonra ameliyat olucaktır. korku heyecan eskisi gibi olabilicek mi düşüncesi alır gider . sanki aylar günler yıllar hiç yaşanmamış gibi babanızın gözünün içine bakarsınız ikinizde ağlamamak için kendinizi zor tutarsınız boğazınızda bir düğüm olur yutkunamazsınız.baba dersin sen benim kahramanımsın lütfen yalnız bırakma dersin içinden ve ameliyathaneye götürürler babanızı en büyük oğlu olduğunuz için üstünüze büyük bir ağırlık çöker . gidersiniz yalnız kalabileceğiniz yere dakikalarca ağlarsınız salya sümük içinizden durdurma çabasıda gelmez sadece ağlamak ve babanıza tekrar kavuşmak istersiniz bende öyle yaptım ağladım sadece ağladım tek başıma hiç durmadan ağladım ve ameliyathanenin kapısında bekledim ve babanız sağ salim çıkar sizinde istediğiniz şey budur. (bkz: ben hayatta en çok babamı sevdim)