bir dönem moderasyonu çok eleştirdim, kendimce yanlış olan şeyleri söyledim. belli sebepler yüzünden de yazmama kararı almıştım. bir süre sözlüğün yüzüne bile bakmadım, döndüğümde "belki bir şeyler değişmiştir" ümidiyle, okumaya eskisi kadar cok olmasa da yazmaya başladım. sonra fakettim ki sözlükteki adam kayırmalar, format hataları, ve onlarca olmaması gereken ama gözümün önünde duran şey hala mevcut lakin artık beni rahatsız etmiyor. çünkü uludag sozluk'un artık benim için bir değeri kalmamıştı. burayı "güzelleştirmek" gibi bir amacım yoktu.
bugune gelirsek bir yazıyorum, bir yazmıyorum; bir okuyorum, bir yüzüne bakmıyorum. burayı "güzelleştirmek", "daha iyi bir yer haline getirmek" gibi amaçları rafa kaldıralı da çok oldu. çünkü yaptığım eleştirileri siklemeyerek sözlük (burada kasıt moderasyon ve admindir) aslında benim bu internet sitesi için hiçbir önemim olmadığını hatta (belki de) yokluğumun varlığımdan daha iyi olacağını gösterdi. şimdi ne özen gösteriyorum, ne de bende uğraşarak, şevkle bir şeyler karalama isteği... sözlük sadece bilgisayarın basına oturup yapcak bir şey bulamadığımda açtığım bir internet sitesi haline geldi.
the dewil'e gelecek olursak, haklıdır, doğru söylüyodur ama çabasının nafile olduğunu gördüm, yaşadım. ondan dolayı (bence) the dewil'in yapması gereken sözlük(kasıt gene moderasyon ve admindir) onu ne kadar ciddiye alıyorsa o da sözlüğü o kadar ciddiye alsın. başka bir deyişle siklemesin. çünkü burası köklü bir değişim olmadıkça düzelmez.
