anlatışını fevkalade keyifle dinlediğim bir spikerdi.
bu tarihten itibaren kendisini maç anlatımlarından çok talk showlarda görmemizden mütevellit, gördüğüm anda kanalı değiştireceğim ve anlattığı her maçı sessiz izleyeceğim.
olmadı ertem şener, seni kalbimin derinliklerine gömüyorum. belki de şu yeryüzünde seni en çok ben sevdim. içten içe bir abi gibi, 29 çocuğu arasında en çok seni seven bir baba gibi sevdim. kimseye bu sevgimden bahsedemedim.
sen, insanlara bir spikeri sevdiğini söyleyememek ne demektir bilir misin ertem? bilemezsin ki...
emre tilev dediler, aynı tadı vermiyor dedim. ilker yasin dediler, la yürü dedim. halit kıvanç dediler, baba bi sus ya dedim.
ama sen ne yaptın? bu gece çok taraflı davrandın. bi kere biz 'hala madrid!' derken, sen dünyevi zevklerin, anlık heyecanların peşine düştün. onlar seni de kandırdılar. halbuki biz senden bizim tarafımızda olmanı istememiştik ki... sadece o güzel anlatımınla tarafsızca bize, onlara, herkese bu 90 dakikayı sonuna kadar yaşat istemiştik.
ama sen ne yaptın?
üzdün...
edit: bu yazıyı okuyacağını biliyorum ertem, hatta okuyup eksilediğinin de farkındayım. sakın sözlüğe üye olup da bana mesaj atmaya çalışma, bende biten bitmiştir. allah yolunu açık etsin...