ateizm

entry1224 galeri
    47.
  1. inanmak mı inanmamak mı zor konusuna girildiğinde "evet inanmak daha zordur" denilebilir, ama neye inanmak sorusu sorulduğunda işte orada durulmalıdır.. asırlardır insanların inandıklarının sorgulandığı bu dünyada, dünya yuvarlaktır diyenlerin öldürüldüğü ve sonradan doğrunun gün yüzüne çıktığı bir dünyada neye inanılıp inanılmayacağı insanın kendi içinde kalmalıdır..sonradan gerçeklerin gün yüzüne çıkmayacağının garantisini kimse veremezken, bir şeye inanma dürtüsü her insanda olur diye bir dayatma getirilmemelidir..

    evet ateizm sorgulamaktan çıkmıştır meydana.. beni yaratanı kim yarattı sorusuyla başlar her şey. madem beni yaratanın bir başı yok,o zaman ben neden sonsuz olmayayım ki sorusu gelir akıllara..ikinci soru da, madem peygamber göndererek her şey düzelebiliyor, son peygamberin üzerinden 15 asır geçmesine rağmen, neden yenisi gelmedi, dünyanın şu durumu çok mu iç açıcı geliyor tanrıya acaba?

    insanların, özellikle türk insanının inanmadığını söylediğinde gördüğü tepkiler karşısında şaşıp kalmamak elde değildir. farklı siyasi görüşlere bile saygı duyulmayan bir ortamda, inanmadığını belirtip odak noktası olmak akıl karı değildir,bu ülkede. nihilist olmak tepki doğururken, ateist olabilmek kolaya kaçmaksa eğer, soyut bir şeylere, bir yaratan olduğuna inanmak kolaya kaçmaksa eğer, evet ateistler kolaya kaçar, gerçek olmayan, hissedilemeyene inanmadığı için kolaya kaçmış sayılır..

    din değildir, dinsizliktir, dinin saçma olduğunu ancak yaratanın olduğunu savunan görüş deizm'dir, kavramlar karıştırılmamalıdır.. bir kavrama yok demek, ona inanmak değildir, tanrının varlığına inanmadığına göre tanrıya aslında inanıyorsun diye saçma bir düşünce getirmek; anlamsız ve gereksizdir..o şekilde düşünecek olursak, inanmadığın her olguya aslında inanıyorsunuz gibi bir düşünce açığa çıkmış olur ve bunun karışık görünen saçmalığını burada sorgulamaya gerek bile yoktur..materyalizme gerek duyulmadığını savunan bünyeler zaten ateizme de gerek olmadığını savunurlar..

    felsefi doktrinleri bir kenara bırakacak olursak eğer, ateistlerin hissedemediği tanrıya inanma güdüsüdür.. dinin insanların daha iyi yaşaması için getirildiği düşünülüyorsa, inanmayan insanlara, sanki toplumun düzenini bozan, sorun çıkaran etiketi yapıştırılıyor demektir, bu da artık önyargıdan çıkıp düşünce faşizmine girmiş bir davranıştır..

    insan inanma gereği duyuyorsa inanır, duymuyorsa inanmaz.. insanları ne sorgulamaya gerek vardır bu yüzden ne de eleştirmeye.. önemli olan insanın insana nasıl yaklaştığıdır, hümanist duygularını kaybetmemesidir..
    1 ...