din toplumsaldır. onu kişisellik kafesine sokarsanız dinin kolunu kanadını kırarsınız. tabii ki toplumun düzelmesi için önce kişiler düzeltilmelidir ancak bu toplumsallık niteliği dolayısıyla kişilselliğin gerekliliği anlamına gelir. herkesin fert fert kendi ahlak anlayışı, kendi hukuk anlayışı olamayacağı gibi burada da toplumsallık gerekmektedir. din, kitleleri ilgilendirir. bunu şahıslardan yola çıkarak yapar. şahıslar, din kurallarına harfiyyen uyarak onu toplumsal planda ayakta tutmaya gayret ederler.