tutunamayanlar adlı romanımsıyı edebi açıdan inceleyen herkesin derhal farkına varacağı gerçek. öncelikle bu bir edebi analizdir. yani edebi yetkinlik arayışlarıyla yapılan bir incelemedir. ona göre okuyun yani.
tutunamayanlar basıldığı tarihte, edebi çevrelerde geniş yankı uyandırmış bir kitaptır. gerçi oğuz atay'ın hayatı süresince ikinci baskısının bile yapılamamış olması, kitabın yalnızca belirli bir edebiyat zümresi tarafından okunduğunu gösteriyor. orhan pamuk'un öteki renkler adlı kitabında yaptığı tutunamayanlar eleştirisi; o günlerde bu kitabın edebiyat çevrelerince aşağılandığını göstermekte. bunda da haklılık payı var.
eleştirilerin odak noktasında, kitapta anlatılmak istenenin dışında çok fazla şişirme bölümün olduğu gerçeğidir. yani oğuz atay olur olmadık birçok şeyden bahsetmiş ve bir romanın olmazsa olmazı olan "ayıklama"ya önem vermemiştir. ayrıca, bazı cümlelerde zarf düşüklüğünden kaynaklanan anlatım zayıflığı da vardır. bunlardan başka, kitapta boşluk bırakmadan kullanılmış cümleler de kitabın roman değerine vurulmuş çok önemli bir darbe ve eksiklik olarak görünmektedir.
ayrıca, kitapta olric isimli, kahramanın şizofrenik yönünü imgeleyen bir karakter de yaratılmıştır. bu karakterin kitapta kullanılmasında bir sakınca yok belki ama herhangi bir sonuca bağlanmayan diyalogları, kitapta bu karakteri fazla gibi göstermiştir.
tutunamayanlar'ın sürreal bir anlatımı da yoktur. fakat buna rağmen, karakterler, gerçek insan psikoljisine oldukça uzak davranmakta ve bağlı bulundukları orta sınıf butjuvazisini iyi temsil edememektedir. hemen hemen tüm karakterler psikolojik olarak zayıf kalmıştır kitapta.
ve de tutunamayanlar, bazı eziklerin tembelliğine, fiyaka kattığı için son dönem türk edebiyatında tutulmuştur. tutunamayanlar anlatmak istediğinin dışında bir yere oturtulmuş ve zayıf edebi yönü de gün ışığına çıkamamıştır böylece, ehe.