arkasındaki koskoca izmir bulunan ve buna karşılık tamamen yönetim hataları yüzünden içine girdiği borç batağı yüzünden bugünkü durumunda bulunan göztepe'nin faaliyetlerinin askıya alınması durumudur.
şimdi kalkıp da kıyaslayınca, biraz komik sonuçlar çıkabiliyor tabi ortaya. karşıyaka'nın basketbol ve yelken şubesinin başarıları yadsınamaz elbet. basketbolda türkiye ligi şampiyonluğu, yelkende dünya dereceleri mevcuttur. ve bu dereceler, şahsım adına bir göztepeli olarak imrendiğim derecelerdir, burası da açık.
ama eğer kalkıp da, kaba yerlerimizden kuruluş amacı üreterek takımları karşılaştırırsak, futbol gibi, iki kulübün * en çok çekiştiği, -daha doğrusu çekişmeye çalıştığı- alana hiç değinmeden geçmek de eziklik göstergesi olsa gerektir. efendim, madem ilgililer değinmedi, biz bir el atalım;
- karşıyaka futbol takımı, türkiye birinci liginin en çok düşen takımıdır. 6 kere ligden düşerek bu alanda bir rekora sahiptir. bir nevi asansör takım demekteyiz biz kendilerine.
- göztepe ise, dört büyüklerden sonra avrupa kupalarında en başarılı takımlardan biri olması bir yana, 68-69 sezonunda avrupa kupalarında yarı final oynayan ilk takım ünvanına da sahiptir. hasılı, bir sezon önce de, buçuklu kardeşlerimizin ancak iddaa kuponlarında çiziktirerek tanıdığı zamanının efsane atletico madrid takımını eleyip 3. turda kupaya veda etmiştir.
- herşeyi geçtim, göztepe'nin bugün 3. ligde düşmeme mücadelesi verirken dahi oynadığı taraftar oranı ile, sözde süper lig adayı buçukluların oynadığı taraftar kitlesi bellidir.
vakt-i zamanında, izmir atatürk stadı'nda, lucescu'nun galatasaray taraftarı sanıp da selamlamaya geldiği 50000 taraftar da göztepe taraftarıdır ey cahiller, allah'ın çapulcu buçuklularıyla hangi karşılaştırmadan bahsediyorsunuz siz?
hadi şimdi, o kullanamadığınız soğancığınızı da alın, gidin slogan atın sahilinizde. oradan öteye çıkamazsınız nasılsa..