dinin tanrı ile insan arasında bir şey olması

entry32 galeri
    3.
  1. günlerden, güzel bir yaz günüdür.
    cebinde yaşının gereğinden cok daha fazla para bulunan, o parayla da eğlenebilecek bir arayan 12 13 yaşlarındaki bir cocuk karşı kaldırıma gecmek üzere meylederken, karşı taraftan yere düşütügünü sandıgı insana da yardım etmek üzere karşıya gecmis bulunur.

    adamın saglıgını yerinde sanan cocuk bakar ki adamın kalkmaya hiç mi hiç niyeti yok. parmagının ucuyla * adamı dürtmeye baslar ve;
    -yardım lazım mı amcacığım? der.
    çocuğun, adamın kendine abanmış bedenini kaldırırken ki gördügü manzara, yardıma kosturdugunu düşündügü adamdan cok daha kötü oldugunu görür. cocuk buruk bir yürekle afallar ve insanlık yıgını arasında, kalkmak için bir tek koltuk değneği bile bulunmayan bu adama nasıl yardım edecegini düşünürken, *işte~ der; -birseyler alıp para kazanmasına yardımcı olabilirim. cocuk bir mendil rica eder. adam buyur eder. cocuk cebinden cıkarırken ki dökülen tüm paranın yarısının vererek teşekkür eder. satıcı adam olayı anlamaya calısırken, yardım ettigini düşünen bu mutlu cocugun hevesi, tam yola koyulurken yaslı adamın söylediği birkaç kelimeyle kursağında kalır.
    -genç adam, paranın üstünü unuttun.
    cocuk ise söyleyecek baska bir şey bulamadığından utana sıkıla;
    +üstü kalsın amcacım. der.
    tekrar teşekkür edip yola koyulacakken adam cocugu tekrar cagırır ve arta kalan parayı alması için cocuga ısrar eder. cocuk almaz. adam alması için, çocukta vermek için ısrar edip durur. satıcı adam cocugun hevesini kırmak istemese de hüzün ve şerefin karıştıgı su sözlerle cocugu derin bir suskunluga sürükler;

    -ben dilenci değilim genç adam.. çalışıyorum. çalışıp emeğimin karşılığını almaya çalışıyorum. ve bu para cok fazla.
    dedikten sonra, en derinden bir tebessümle de başını sallayarak;
    -al bu parayı. der.
    cocuk istemeyerekte olsa aldıgı parayı cebine koyamayıp, tek kelime dahi edemeden, arkasına bakmaksızın amacsız adımların hakimiyeti altında yürümeye koyulur ..

    dini, sırf tanrıya yaranıp, tanrının “cennet” gibi sonsuz imkanların bulundugu iddialarına dayanarak vaat ettiklerinden faydalanabilmek ya da farz adı altında yapması gereken seyleri “cehennem azabı” adı altındaki korku yaptırımının zorunlulugunda kalarak yapmak zorunda oldugu için değil de;

    gördügü her eksik ve muhtac insandan cok daha fazla yetisi oldugu için tanrıya duydugu minnet duygusunu, o insanlıga her gün bir önceki günden cok daha fazla büyüyen karşılıksız yardım etme istegini içinde yaşayarak, kendi ibadeti olarak gördügü bu yaşam tarzını benimseyen bir insan. hiçbir beklentisi olmadıgı insanlık için ..

    dinin sadece insanın içinde olması.

    (bkz: deizm)
    0 ...