plutark (plutarkos) is birinci yüzyılın ortalarında, imparator cladiusun egemenliği sırasında, boeoteianın kuzey bölgesinde küçük bir kent olan khaeroneiada doğdu (yklş. is 46). orta durumlu ve yüksek kültürlü bir aileden geliyordu. genel ekinsel bir eğitim aldı. o günlerde hem yunanlılar hem de romalılar için en çekici üniversite kenti olan atinada okudu. bir aristotelesci olan ve atinaya yerleşmeden önce iskenderiyede dersler veren mısırlı ammoniusun öğrencisi oldu.
plutarka buradaki eğitimi sırasında ammoniusun evinde bir oda verildi ve birlikte kaldığı arkadaşlarından birinin temistoklesin soyundan geldiğini yazar. kentine geri döndükten sonra, plutark kenti bölgenin roma valisine temsil etme görevine seçildi. yazılarından anlaşıldığı gibi, yunanistanda birçok yeri gezmiş, anadolu, mısır ve italyaya yolculuklar yapmıştır.
aslında yaşamı konusunda bilgilerin çoğu için de kaynak kendi yazılarıdır. romada belli kamu işleri ile görevlendirildi ve bu nedenle demosthenese sunuş yazısında kendisinin belirttiği gibi latin dilini öğrenecek zaman bulamadı. ama yunan dili romada yazın sanatıyla ilgilenen ve görgülü insanların diliydi, ve kent eğitimli yunanlılara, özellikle felsefecilere kucaklarını açmıştı. bir yunan felsefecisi ve platonist olarak, plutark, tıpkı kendi ülkesinde küçük ama seçkin yakınlar ve dostlar çevresinde yaptığı gibi, romada da konferanslar verdi.
gününün önde gelen romalıları arasında büyük bir tanışıklar çevresi oluşturdu ve bunu korudu. dünyanın politik özeğindeki insanların kafalarını dolduran sorularla tanışıktı. atina eğitiminden, çeşitli yolculuklardan, diplomatik görevlerden, ılımlı bir yazınsal ünden ve romada uzun bir kalıştan sonra, plutark kitapları, notları, konferansları, denemeleri ve dingin ve uygar felsefesi ile küçük kır evine çekilmiş ve orada yerel devlet işleri ve komşu delfideki belli dinsel görevler tarafından pek bölünmeyen boş zamanını kullanarak konferans ve denemelerinin taslaklarını geliştirmiş görünür.
bunlar moralia ortak adı altında günümüze ulaşmıştır. yine o sırada ona başlıca ününü kazandıran yapıtını yunanlıların ve romalıların yaşamları tamamlamıştır. plutark roma imparatorları nero, domitian ve trajanın hükümranlıkları sırasında yaşadı, ve dünyadan is 120 yıllarında ayrıldığına göre, hadrianın imparatorluk tahtına çıkışına sevinçle tanık olmuş olmalıdır. dünyası o yaşarken sürekli olarak iyileşmişti ve şimdi ikinci altın çağına giriyordu.
plutarkın timoxena adlı bir kızı vardı. küçük yaşta yitirdiği kızının erken ölümü üzerine karısına yazdığı ünlü avunç mektubunda timoxenanın sevgi dolu betimlemeleri bulunur. anlatıldığına göre, roma plutarkın ölümünden sonra erdemini onurlandırmak için bir yontusunun dikilmesini istemiştir.
moralianın büyük bölümü yaşamlardan önce yazıldı ve onlar için paha biçilmez bir önsöz ve yorumdur. yaşamlardan ayrı olarak, bize şu ya da bu insanın yaşamını değil, ama insanların bütün yaşamını gözlemlemenin ahlaksal ve dinsel bakış açılarını anlatır. plutarkın yazılarının her iki bölümünden, yaşamlar ve moraliadan, her birinin ötekini tamamladığını ileri sürmek ileri gitmek olmayacaktır. biri bize ve bunun olanaklı olması ölçüsünde antik çağın dünyasal eylemlerde neyi başardığını anlatır; öteki, benzer olarak, düşünce dünyasında neyi hedeflediğini ve başardığını (trench, plutarch, s. 90). ama yaşamlarda bile plutark tarihçi olmaktan çok ahlakçıdır, bireysel karakterleri insanın gerçek değeri karşısında, evrensel bir insan doğası karşısında ölçer, ve insanın ve insanlığın gelişim yeteneğine bir felsefeciye özgü güçlü bir inancı vardır. platonik bakış açısından duyunç, türe, erdem değerlerinin hırs, türesizlik ve erdemsizlik ile kavgalarının topluluk yaşamının tözünü belirlediği bir dönemin ussal çözümlemesini üretir.