peygamber efendimiz mekkeli müşriklerin hakaretlerine ona inananlar da işkencelerine dayanamadıkları için allahın izniyle hicret etmişlerdir. medineye hicretten sonra islam dini burda yayılmış ve daha güçlü olmaya başlamıştır... bunların akabinde devletleşme artık kaçınılmaz olmuştur ve peygamber efendimiz bir devlet yapılanmasına gitmeye karar vermiştir. o dönem çölde eşkiyalar insanlara kötülük ediyordu ve peygamber efendimiz bunu önlemek için ilki amcası hz. hamza'nın önderliğinde toplam 17 birlik göndererek çöllerin güvenliğini sağlamak istemiştir ve bu dönemde sadece 1 kere istenmeyen olaylar yaşanmıştır.
kendi amcası tarafından türlü hakaretlere uğrayan bir insanın, ona karşı bile kötü söz söylememesi yüksek ahlakının göstergesidir. kaldı ki ben şurda sana hoşuna gitmeyecek en ufak şey söylesem benden kötüsü olmaz senin gözünde... islam iyiliğe, iyi ahlaka teşvik eder. o dönemin müşriklerinin göremediği gibi şimdinin insanlarının görmemesi de normaldir.
sır budur. idrak eden görür gözü önündekini yüreğiyle edemeyenin gözüne gözüne soksan da farketmez... ak dersin kara der, iyi dersin kötü anlar... bu böyledir. her dönem oldu şimdi de olacak... gelecekte de var olmaya devam edecek... zira olmalıdır da....
not: bunları araştırıp kendince yorum yapanlar neden bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş gibidir sözünü yorumlamıyorlar veya cahiliye döneminde öldürülen kız çocuklarının islamla birlikte korunduğunu neden görmüyorlar ya da görmek istemiyorlar.
her kapının bir anahtarı vardır... kuranı kerimin anahtarı iyi niyettir, hoşgörüdür... başka anahtarlar ile açmaya çalışırsan kapının dışında kalırsın...